“İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği” konulu eğitim seminerinde konuşan Kılıç, “2004 yılında çalışanlarla ilgili en olumsuz görüntünün örgütlenme yapısı ve sendikal erozyonun yaşanması olduğunu” söyledi. Kılıç, Türkiye’de 10 milyon 625 bine yakın çalışandan yüzde 14’ünün örgütlü olduğunu vurgulayarak, “böyle bir yapıda demokrasinin de, sendikal hak ve çıkarların da güçlenmesinin mümkün olamayacağını” bildirdi. Bazı eski sendikacıların […]
“İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği” konulu eğitim seminerinde konuşan Kılıç, “2004 yılında çalışanlarla ilgili en olumsuz görüntünün örgütlenme yapısı ve sendikal erozyonun yaşanması olduğunu” söyledi.
Kılıç, Türkiye’de 10 milyon 625 bine yakın çalışandan yüzde 14’ünün örgütlü olduğunu vurgulayarak, “böyle bir yapıda demokrasinin de, sendikal hak ve çıkarların da güçlenmesinin mümkün olamayacağını” bildirdi.
Bazı eski sendikacıların Türk sendikal hareketinin içinde bulunduğu olumsuzlukları öne çıkararak sermayeye çanakçılık yaptığını” savunan Kılıç, “Sendikalarda 200-300 trilyon var’ gibi lafları söyleyenler ile bunları yazan medya gruplarına söylüyorum;
eğer bu memlekette hortumcuların götürdüğü 47 milyar doların 37 milyarının geri gelmeyeceğini söyleyenlere bunun nerede ve neden getirilmediğini sormayanlar, sendikaların parasını gündeme getirerek imajını sarsmak istiyorlar” dedi.
İşçi hareketinin önündeki en büyük sorunlardan birinin örgütlenme olduğuna dikkat çekerek, bu konuda işverenlerin tutumunu eleştiren Kılıç, “Türkiye’ye AB’ye üyelik müzakere tarihi verilmesi için Avrupa’da çareler arayan TÜSİAD, TOBB, TİSK, Türkiye İhracatçılar Birliği’ne sesleniyorum; önce kendi işyerlerindeki çalışanların
Anayasa’nın tanıdığı örgütlenme hakkını engellemek yerine, bunun gereklerini yerine getirecek tedbirleri alsınlar” diye konuştu.
Kaynak: Anadolu Ajansı