Biz Kamu emekçisi kadınlar; • Kapitalist Küreselleşmenin Kadın Emeğine Etkileri • Sendikal Örgütlenme, Olumlu Eylem ve Güçlenme Politikaları • Siyaset ve Kadın • Şiddet, Savaş ve Militarizme Karşı Kadın Politikaları • Kadın ve Kültür, konu başlıklarında Konfederasyonumuz ve Sendikalarımızda kadın politikalarımıza yön verecek kararlar aldık. Küresel Kapitalist politikalar tüm yaşamımız üzerinde büyük tahribat yaratmakta, hızla […]
Biz Kamu emekçisi kadınlar;
• Kapitalist Küreselleşmenin Kadın Emeğine Etkileri
• Sendikal Örgütlenme, Olumlu Eylem ve Güçlenme Politikaları
• Siyaset ve Kadın
• Şiddet, Savaş ve Militarizme Karşı Kadın Politikaları
• Kadın ve Kültür, konu başlıklarında Konfederasyonumuz ve
Sendikalarımızda kadın politikalarımıza yön verecek kararlar aldık.
Küresel Kapitalist politikalar tüm yaşamımız üzerinde büyük tahribat yaratmakta, hızla ve insafsızca büyüyen sermaye; eşitsizlikleri, yoksulluğu, işsizliği ve gelir dağılımındaki adaletsizliği derinleştirmekte, ekolojik dengeyi yok etmekte, halkları karşı karşıya getirmekte, militarizmi ve milliyetçiliği yükseltmektedir.
Dünyada ve ülkemizde Kapitalist Küreselleşme sürecinde dayatılan neo liberal programlar ve politikalar sonucunda tüm coğrafyalarda kadınlar daha çok yoksulluk, işsizlik, fuhuş, bölgesel çatışmalarda şiddete uğrama ve aşağılanmaya maruz kalmaktadır.
Ülkemizde de Kürt sorununun demokratik ve barışçıl yöntemlerle çözüme kavuşturulmamasından dolayı şiddet gün geçtikçe tırmandırılmakta, bu durum en çok kadınları etkilemektedir. Yaşanan bu durumda taciz, tecavüz, göç, yoksulluk, intihar gibi uygulamalarla karşılaşılmış ve karşılaşılmaktadır. Bugüne kadar sürdürülen barış mücadelesi ile önemli kazanımlar elde edilmesine rağmen sorunun demokratik çözümü konusunda halen pratik adımlar atılmamaktadır.
Türkiye’de özellikle 1980’lerden itibaren İMF, DB, DTÖ gibi sermayenin kuruluşları ile girilen ilişkiler ve GATS anlaşmaları ile sosyal devlet yara almış, kamu hizmetleri özelleştirme ile tasfiye edilme sürecine girmiştir.
KESK Kamu hizmetleri alanında örgütlü 11 sendikası (EĞİTİM SEN, SES, BES, TÜM BEL-SEN, HABER SEN, KÜLTÜR SANAT SEN, ESM, YAPI YOL SEN, TARIM OR-KAM SEN, BTS, DİVES) 300.000 üyesi ile saldırılara karşı örgütlü gücünü harekete geçirmektedir.
Kurultayımız;
Kapitalist Küreselleşmenin Kadın Emeğine Etkileri Konusunda;
• Kamu reformu adı altında, sermayenin ihtiyaçları doğrultusunda devleti yeniden yapılandırma; kamu hizmetlerini ticarileştirme adımlarından ve yasal düzenlemelerden vazgeçilmelidir. Kamu Yönetimi Temel Kanunu, Yerel Yönetimler Yasası, Personel Rejimi Reformu Yasası, İş Yasası gibi genelde tüm emekçileri özelde kadınları köleleştiren bu saldırı yasalarına karşı, işçi kadınlarla mücadelenin birleştirilmesi; bu birleştirmeye ön adım olarak bir konferans örgütlenmesi,
• KESK, GOP (Genişletilmiş Ortadoğu Projesi) ve emperyalist saldırılara karşı Ortadoğu ve Kafkasya’daki emek örgütlerinin kadın birimleri arasında en kısa zamanda bölgesel bir kadın toplantısı örgütlenmesi,
• Temel ve asgari ücret belirlenirken ev içi emeğin görünür kılınması için “görünmeyen emek sesini yükselt” kampanyası başlatılması,
• Toplu sözleşmeli, grevli sendikal hak ve özgürlüklerin önündeki engellerin kaldırılması; çalışanların ortak örgütlenmesine olanak sağlayacak özgürlükçü ve demokratik bir çalışma yaşamı esas alınması,
• “Yoksulluk, kadın ticareti, savaş ve göç” konulu gerçekleştirilecek olan 2005 Dünya Kadın Yürüyüşüne KESKin katılması ve ülkemizde örgütleyici olması,
Sendikal Örgütlenme, Olumlu Eylem ve Güçlendirme Politikaları
konusunda;
• Kadınların Sendika yönetimlerinden başlamak üzere meclise kadar tüm karar organlarında kadın katılımını arttırmak için “Kadınlar Yönetimlere” sloganı ile kampanya yapılması,
• KESK’e bağlı tüm sendikalarda kadın sekreterlikleri oluşturulması; bu sekreterlikler tüzüksel güvenceye kavuşturulması, Kadın Sekreterliğinin adı, görevleri ve bütçesinin tüzükte yer alması,
• KESK genel merkezinde Kadın sekreterine bağlı olarak çalışacak “Çalışma Hayatında Ayrımcılığın Takibi” için, bir komite oluşturulması ve mümkün olduğunda bu komitede KESK’e bağlı her hizmet kolundaki sendikaların temsilinin sağlanması,
• Çalışanların sayısına ve cinsiyetine bakılmaksızın işveren tarafından ücretsiz okul öncesi kurumların açılması için kampanya başlatılması,
• Kadınların sendikal çalışmalara aktif katılımını sağlamak, kadın bakış açısının alınan kararlara ve çözüm önerilerine yansımasını ve kadınların güçlenmesini sağlamak amacıyla kadınlara yönelik en az %40 kota uygulanmasıdır. Kota uygulamasının sendikalara bağlı işyeri temsilciliğinden, delege seçimine, şube ve genel merkez yönetim kurulundan, konfederasyon yönetimine kadar uygulanması; denetleme, disiplin ve yönetim kurullarında yani bütün yönetim organlarında kotanın ayrı ayrı uygulanması için gerekli tüzük değişikliği yapılması,
• KESK tarafından 8 Mart’ın resmi,ücretli tatil olması için gerekli çalışmaların yapılması,
Kadın ve Siyaset konusunda;
• Tüm kamu çalışanlarına yönelik siyaset yasağının kaldırılması için mücadele edilmesi,
• Erkek egemen siyaset kültürünün oluşturduğu savaşçı ve militarist siyasete karşı kadınların ortak barış kültürünü geliştirmek amacıyla merkezi ve bölgesel düzeyde ortak platformlar oluşturulması, KESK’in buna öncülük etmesi,
• Yazılı ve görsel basında kadının cinsel obje olarak kullanılması karşısında KESK ve diğer örgütlerle birlikte kampanyalar yürütülmesi,
• Kadın örgütlerinin ortak gündemler etrafında birlikte iş yapmaları çabasının gösterilmesi, Siyasal partilerdeki, sendikalardaki ve kadın örgütlerindeki kadınlar arasında iletişim ve işbirliği sağlanması ve ortak hedefler doğrultusunda çalışılması, Bağımsız kadın örgütleri ve emekten yana siyasi partilerdeki kadınlarla da ortak kadın programları oluşturulup kurultayların düzenlenmesi,
Şiddete, Savaş ve Militarizme Karşı Kadın Politikaları Konusunda,
• Son süreçte yaşanan yoğun saldırılara karşı (Kamu personel yasası, yerel yönetimler yasası vb ile) kamu emekçileri üzerinde oynanan ekonomik şiddetin boyutunun fark edilerek bugün kamu emekçisi, yarın sözleşmeli, ertesi gün işsiz kalabileceğimiz gerçeği üzerinde durulması ve bu saldırıların kadınları daha yakıcı boyutta etkileyeceği gerçekliği göz ardı edilmeden KESK’in bunun üzerinden diğer emek örgütleri (DİSK vb) ile ortak duruş oluşturması, bunu deklere eden eylemliliklerin örgütlenmesi,
• Uluslararası Af Örgütü’nün önümüzdeki iki yılda gerçekleştireceği ‘Kadına Yönelik Şiddete Hayır’ kampanyasının aktif bir biçimde desteklenmesi, İLO nun kadınlara yönelik şiddetle ilgili yasasının KESK tarafından afiş haline getirilerek sendikalara gönderilmesi, işyerlerinde asılması,
• İşyerinde cinsel tacize uğrayan kadınlar için kadının beyanı esas alınarak rehabilitasyon merkezleri açılması doğrultusunda politika üretilmesi,
• Her türlü kitle iletişim araçlarında mevcut şiddet unsuru taşıyan ve bunları özendiren yayınlara yönelik kamuoyu oluşturmak amacıyla eylem ve etkinlikler düzenlenmesi. Medyanın kadın ve çocuklara yönelik şiddeti teşvik edici yayınların engellenmesi, Milli Eğitim Bakanlığının müfredat programlarında konuya yer vermesinin takipçisi olunması,
• Cezaevlerinde yaşanan şiddet, taciz ve tecavüz uygulamalarına karşı KESK’in tutum alması,
• Batman da yaşanan intiharlara, Diyarbakır da
artan fuhuşa, Tunceli de yakılan ormanlara, töre ve namus cinayetlerine karşı sorunları tespit edip çözüm üretebilmek için KESK bölge üzerinde savaşın, şiddetin sebep ve sonuçlarını tespit eden ve çatışmalı ortamın son bulmasını talep eden ve bunları kamu oyuna deklere edip gündemleştirmeyi sağlayan bir komisyon kurulması, Bu çerçevede 25 Kasım 2004″te Diyarbakır’a 8 Mart 2005’te Tunceli’ye gidişin örgütlenmesi,
• Kaynakların, borç faizleri ve silahlanma yerine kamu hizmetleri ve kadınlara yönelik programlar için kullanılması, devletin kadın sorunları ve çalışmalarına yönelik bütçeden pay ayırması için mücadele edilmesi,
• En büyük şiddet insan sağlığını tehdit eden şiddettir. Bu bağlamda ilk adım olarak gıdalara konulan koruyucu maddelerin (potasyum sorbat) kullanımını engellemek amacıyla bir kampanya başlatılması,
Kadın ve Kültür Konusunda;
• Emperyalizmin kültürel kuşatması, yozlaştırma yönelimlerine ve kadın üzerindeki etkilerine karşı alternatif emek kültürü ve bilincinin yaygınlaştırılması için kültürel alanda üretimde bulunan ressam, yazar, sanatçı, gazeteci vb. kadınlar ve meslek örgütleri ile KESK Kadın Sekreterliğinin ortak çalışmalar yaparak sendikal politikalar geliştirilmesi ve çeşitli kültürel ve sanatsal faaliyetler yapmak için projeler (sinema, tiyatro, söyleşi vb) üretmek üzere KESK bünyesinde Kültür ve Sanat Komisyonu oluşturulması,
• Kadını aşağılayan programların (reklam, dizi ve benzeri) Kadın Sekreterliği üzerinden teşhir edilmesi ve kampanya (kadını cinsel meta olarak gösteren reklamların iletişim araçları kullanılarak protesto edilmesi ürünün alınmaması vb) düzenlenmesi,
• KESK bütünü içinde Medya İzleme Komitelerinin kurulması
• Kadın kültür taşıyıcısıdır, çok dilli ve çok kültürlü bu toplumda yaşadığımız göz önünde bulundurularak herkesin anadilde eğitim görmesinin, anadilde kendisini ifade etmesinin önündeki engellerin kaldırılması için toplumsal duyarlılığı oluşturmak için KESK’in mücadele etmesi kararlarını aldık.
Biz KESK’li kadınlar birlikteliğimizden doğan güçle bu kurultayda SÖZÜMÜZÜ ÖRGÜTLEDİĞİMİZİ ve HAYATI DEĞİŞTİRME kararlılığımızı açığa çıkardığımızı basına ve kamuoyuna duyururuz!…
YAŞASIN KADIN DAYANIŞMAMIZ!…
KADINLAR SENDİKAYA, SENDİKA YÖNETİMLERİNE!…
YAŞASIN BARIŞ VE DEMOKRASİ MÜCADELEMİZ!
YAŞASIN KESK, YAŞASIN ÖRGÜTLÜ MÜCADELEMİZ!…