Daha önce ceza kanunumuzda böyle bir suç varmış ama sonrasında kaldırılmış. AKP hükümeti şimdi yeniden koymaya çalışmış. Öncelikle şunu sormak gerekiyor: Evlilik nedir? Hükümet evliliği resmi bir iş olarak görüyor olsa gerek ki, evli çiftlerin yatak odasına kadar girip kim kiminle ne yapıyor diye bakıp yanlış bir durum varsa ceza versin. Ama bizim bildiğimiz evlilik […]
Daha önce ceza kanunumuzda böyle bir suç varmış ama sonrasında kaldırılmış. AKP hükümeti şimdi yeniden koymaya çalışmış. Öncelikle şunu sormak gerekiyor: Evlilik nedir? Hükümet evliliği resmi bir iş olarak görüyor olsa gerek ki, evli çiftlerin yatak odasına kadar girip kim kiminle ne yapıyor diye bakıp yanlış bir durum varsa ceza versin. Ama bizim bildiğimiz evlilik iki insanın sevgiye, saygıya dayalı birlikteliğidir. Eğer bu ilişkide sevgi ve saygı biterse zaten ilişki de bitmelidir.
Zaten işin kıyameti de buradan kopuyor. Bu zina tartışmasında bizim milletin çoğu da güya hükümete destek vermiş zina suç sayılsın diye. Sevgili, saygılı giden bir evlilikte zina denilen şey niye olsun? Olması mümkün değil. Sevgisi, saygısı biten ilişkide zina olur. O durumda da evlilik zaten bitmiş demektir. Sürdürmenin ne manası var. O evlilikten ne o çiftlere bir hayır gelir ne de o sevgisiz ortamda büyüyen çocuklara
Tekrar söyleyelim evlilik öyle cezayla, mahkemeyle, belediye reisiyle, hacıyla hocayla olacak iş değildir. Sadece iki insanın sevgisi ve saygısıyla olur. Onların en yakınındakiler de evli çiftlere destek olurlar, güzel bir ortam hazırlarlar. İki insan arasındaki sevgi saygı biterse ne nikah memurunun söylediği sözler, ne imamın okuduğu duaların kıymeti kalır, ne de ailelerin baskısı… Dışardan işler yürüyor gibi görünür ama içerde evlilik cehennem azabına dönüşür. Hele bir de “hapse atarız ha…” deyip bitmiş evlilikleri hapis korkusuyla sürdürmeye çalışmak olacak iş değil. Ne kıymeti var böyle evliliğin. Asıl olan sevgidir, muhabbettir. İnsanlar kendi ahlaklarını kendileri korurlar.
Hükümet namus bekçiliği yapacağına insanlara huzur içinde yaşayacak ortam sağlasın. İnsanların huzursuzluğunun büyük kısmı evin dışındaki hayatın zorluğundan kaynaklanıyor. Vatandaşlarına iş bulsun, aş bulsun, alın teriyle namusuyla insanca yaşayabileceği bir ortam hazırlasın.
Bir de işin en ayıp tarafı bu işin siyaset malzemesi yapılması. Tayyip AB’nin ayağına düşmekten perişan oldu ya hemen bir delikanlılık numarasına girecek. Türban meselesi, imam hatip meselesinden sonra bu sefer zina meselesi imdadına yetişti. Vay efendim Anadolu kadın zinaya karşıymış, zina yapana ceza olsunmuş. Sanki memlekette zina iyidir diyen varmış gibi milleti namusuna düşkün olanlar olmayanlar diye ayırmaya kalkıyor. Madem o kadar kadınların namusuna düşkündün ne diye Türkiye’de konuşup konuşup o Verhauguen denilen Avrupalının karşısına dikilince dilin dolaştı, delikanlı Tayyip. Geldin hemen zinanın ceza sayılmadığı yasayı çıkarıverdin. Ne oldu, milletin namusu gitti mi?
Bu ülkenin ahlak meselesini bile siyaset malzemesi yapacak kadar ayağa düştünüz ya helal olsun size…. Durun bakalım, sizin de suyunuz kaynamaya başladı. Boyunuzun ölçüsünün alınacağı gün çok uzak değil…