Basın açıklamasına; BES 1 ve 2 No.lu Ankara Şubeleri, katıldı. Yaklaşık 400 kişilin bulunduğu açıklamada: “Yaşasın örgütlü mücadelemiz”, “Bu ülke bu halk satılık değil”, “Zafer direnen emekçinin olacak.” sloganları atıldı. Büro emekçileri; “İnsanız, insan için varız, Köle değil emekçiyiz, Yeter artık susmayacağız.” Yazılı dövizler taşıdı. İşyeri temsilcilerinden Suat Planlı, BES’in taleplerine kulak tıkayan defterdar Cemal […]
Basın açıklamasına; BES 1 ve 2 No.lu Ankara Şubeleri, katıldı.
Yaklaşık 400 kişilin bulunduğu açıklamada: “Yaşasın örgütlü mücadelemiz”, “Bu ülke bu halk satılık değil”, “Zafer direnen emekçinin olacak.” sloganları atıldı. Büro emekçileri; “İnsanız, insan için varız, Köle değil emekçiyiz, Yeter artık susmayacağız.” Yazılı dövizler taşıdı.
İşyeri temsilcilerinden Suat Planlı, BES’in taleplerine kulak tıkayan defterdar Cemal Boyalı’nın Kamu Yönetiminin Yeniden Yapılandırılması Tasarısı’nın mimarlarından olduğunu ve verdiği beyanatlarda BES’i Cumhuriyet karşıtı bir yapı gibi gösterirken kendisinin emekçilerin haklarını gasp etmeye yönelik icraatlarda bulunduğunu söyledi.
Planlı, BES’in kölelik yasası ve uygulamalarını geri çekmek için direneceğini, yapılan her haksız uygulamaya karşı mücadele edeceğini de ifade etti.
Eylem, Ankara 2 No.lu şube başkanı Cemal Yıldırım basın bildirisini okumasının ardından, BES’in kararlılığını yansıtan sloganlarla sona erdi.
BES BASIN BİLDİRİSİ:
“BASINA VE KAMUOYUNA
Ülkemiz 1996 yılında imzalanan GATS Antlaşması çerçevesinde, kamu hizmetlerinin %40’ının özelleştirilmesini taahhüt etmiştir. AKP hükümeti iktidara geldiğinden bu yana programın en şiddetli savunucusu ve uygulayıcısı olmuştur. KYTK, İl Özel İdareleri ve Belediyeler Kanunu, Personal Rejimi Kanunu ve Tasarıları AKP hükümeti döneminde gündeme gelmiş, yasalar çıkmadadn da AKP bürokratları uygulamaya geçmiştir.
Maliye Bakanlığı’nın ve Gelir İdaresinin Yeniden Yapılandırılması konusunda uluslar arası sermayenin çanak yalayıcısı TÜSİAD’ın hazırladığı raporda, yeniden yapılandırmanın Maliye Bakanlığı’nda başarıldığı takdirde tüm ülkede rahatlıkla uygulanabileceğini belirtmektedir. Bu çerçevede Maliye Bakanlığı sermaye tarafından pilot uygulama bölgesi ilan edilmiştir. Bakanlıkta Ankara’yı pilot bölge ilan etmiş, Ankara’ya da yeniden yapılanma konusunda özel görevli, AKP’nin üç beş kadrolu bürokratından biri olan Cemal Boyalı atanmıştır.
Ataması Cumhurbaşkanı tarafından üç defa geri dönen Vekil Defterdarın tüm icraatları yeniden yapılandırma adı altında yürütülen, emekçilere dönük saldırı programını uygulamak olmuştur.
İki yıldır asli görevini bir kenara bırakıp, maliye emekçilerinin kazanılmış haklarını nasıl yok ederimi asli görev edinmiştir. Uygulamalarıyla kurum içinde huzur, sükun ve çalışma düzenini bozmuştur. Yaptığı uygulamalara karşı, onurlu maliye emekçileriyle birlikte karşı duran BES’i hedef almış, sıkı yönetim komutanı edasıyla da iç yazılar çıkartarak, basına bu yönde mülakatlar vermiştir.
Vekil Ankara Defterdarı;
-Bizleri çalışanların haklarına sahip çıkmamakla suçluyor. Diğer taraftan sorunların en önemli kaynağı olan kendi uygulamalarına karşı çıktığımızda da, işyerlerine iç yazışmalar gönderip bizleri cezalandırmakla tehdit ediyor.
-Kendini devrimler yapan Mustafa Kemal’e benzetiyor. Bizleri de Cumhuriyet düşmanı, vatan haini gerici zihniyet olarak suçluyor.
Buradan soruyoruz;
Ülkeyi uluslar arası sermayenin direktifleriyle; TELEKOM’undan TEKEL’ine HASTANELER’inden OKULLAR’ına parsel parsel satanlar mı Cumhuriyet düşmanı, vatan haini, yoksa IMF Defol, Bu Ülke Bu Halk Satılık Değil diyenler mi?
KYTK, Personel Rejimi, Sağlıkta Dönüşüm Projesi, Gelir İdaresinin ve Maliyenin Yeniden Yapılandırılması adı altında bu ülkeyi uluslar arası sermayenin dolaysız kontrolüne açarak, emekçilein tüm kazanılmış haklarına göz dikenler mi vatan haini, yoksa güvencesiz çalıştırmaya karşı çıkıp, parasız sağlık ve eğitim hakkına sahip çıkanlar mı?
Emekçileri köleleştiren, Japonya’daki uygulamalarıyla binlerce emekçinin fazla çalışmadan kaynaklı ölümlerine neden olan TKY savunmak mı vatan hainliği, yoksa buna karşı çıkmak mı?
Bizler ülkemizin uluslar arası sermayeye peşkeş çekilmesine, yeniden yapılandırma adı altında emekçilerin tüm kazanılmış haklarının elinden alınmasına ve keyfi uygulamalara karşı çıkacağız.
İş güvencemizi, parasız sağlık ve eğitim hakkımızı savunmaya devam edeceğiz. Eğer Vekil Defterdarın Vatan hainliğinden kastettiği şey bu ise biz vatan hainliğini büyük bir onur sayarak vatan hainliğine devam edeceğiz. Bizler bu haklarımızı savunurken, boykotta yapacağız, işte yavaşlatacağız, grev de yapacağız. Biz eylem yapma hakkımızı 150 yıllık işçi sınıfı mücadeleleriyle kazandık. Bir bürokratın iç yazısıyla terk edecek değiliz. Bizleri bunun için cezalandıracaklarsa hodri meydan. Ancak Büro Emekçilerinin saçının bir teline zarar gelirse gök kubbeyi başınıza yıkarız. Ankara’nın Vekil Defterdarını zihniyetini değiştirmeye ya da hukuksuz bir şekilde işgal ettiği makamı boşaltmaya davet ediyoruz. Aksi takdirde Büro Emekçileri gereğini yapacaktır.
Maliye Emekçileri yeniden yapılandırma adı altında yürütülen çalışmalar hakkında bilgi istemektedir. Ancak halen Müsteşar Yardımcısında genel müdürlerine kadar, ekim ayı içerisinde meclise gelecek olan Gelir İdaresinin Yeniden Yapılanması konusunda halen bilgilerinin ve yetkilerinin olmadığını söylemektedirler. O halde bilgisiz ve yetkisiz bir şekilde o koltukları niye işgal ediyorsunuz? Yeniden Yapılanma konusunda maliye emekçilerinin muhatabı kimdir? Siz mi TÜSİAD mı? Maliyenin ve Gelir İdaresinin Yeniden Yapılandırılmasında bizleri değil IMF ve TÜSİAD’ı dinleyenlerin hesaplarını örgütlü gücümüzle bozacağız.
Bizler yeniden yapılandırmanın tarafıyız. Bizlerin olurunu almadan hiçbir düzenlemeyi kabul etmeyeceğiz. Bu düzenlemeleri belki yasalaştırabilirsiniz ama uygulayamazsınız. Maliye emekçilerinin mücadele tarihi bunun örnekleriyle doludur.
YÖNETİM KURULLARI”
Ankara – İşçi Bülteni