Tuzla İçmeler Tren İstasyonu önünde bir araya gelen Limter-İş Sendikası üye ve yöneticileri, “Limter-İş” pankartını ve “İşçiye kalkan eller kırılır”, “Baskılar bizi yıldıramaz” dövizlerini açarak bir basın açıklaması yaptılar. Açıklamayı okuyan Limter-İş Genel Başkanı Cem Dinç, “Tersanede çalışan işçi arkadaşlarımız alacaklı oldukları Metin Çakır isimli taşerondan haklarını istedikleri için 26 Eylül günü taşeron ve adamları […]
Tuzla İçmeler Tren İstasyonu önünde bir araya gelen Limter-İş Sendikası üye ve yöneticileri, “Limter-İş” pankartını ve “İşçiye kalkan eller kırılır”, “Baskılar bizi yıldıramaz” dövizlerini açarak bir basın açıklaması yaptılar. Açıklamayı okuyan Limter-İş Genel Başkanı Cem Dinç, “Tersanede çalışan işçi arkadaşlarımız alacaklı oldukları Metin Çakır isimli taşerondan haklarını istedikleri için 26 Eylül günü taşeron ve adamları tarafından silahlı ve bıçaklı saldırıya uğradılar” dedi. Dinç, saldırıda taşerondan alacağı olan Mesut Aybar’ın ve Limter-İş yöneticilerinden Vural Koçak’ın yaralandığını belirtti.
Tersane patronlarının ve işçi simsarı taşeronların, işçileri iliklerine kadar sömürdüklerine vurgu yapan Dinç, haklarını isteyen işçilerin silahlı ve bıçaklı saldırıya uğradığını ifade etti. Bunun haydutluk olduğunu söyleyen Dinç, saldırıya uğrayan sendika yöneticisi Vural Koçak’ın tanık olarak götürüldüğü Tuzla Polis karakolu’nda sivil polislerin hakaretine maruz kaldığını ve kelepçelendiğini vurguladı. Tersane işçilerinin örgütlü olduğu koşullarda patronların buna cesaret edemeyeceğinin altını çizen Dinç, “Örgütsüzlüğümüz tersane patronlarını ve işçi simsarı taşeronları cesaretlendiriyor ve pervasızlaştırıyor” dedi. İşçilere dönük yapılan saldırıların kaputalist sistemin işçi ve emekçilere dönük saldırılarının bir parçası olduğunu ifade eden Dinç, saldırılara karşı her ne pahasına olursa olsun karşı duracaklarını söyledi.