Basın toplantısına; TMMOB Genel Başkanı Mehmet SOĞANCI ve Genel Sekreteri Fikret ÖZBİLGİN, Mülkiyeliler Birliği Genel Başkanı Ali ÇOLAK, Çağdaş Hukukçular Derneği Genel Başkanı Hüseyin BİÇEN, Alevi Bektaşi Federasyonu Birliği Genel Başkanı Atilla ERDEM, Türk Tabipler Birliği İkinci Başkanı ve Türkiye İnsan Hakları Vakfı Koordinatörü Metin BAKKALCI, Eğitim-Sen Genel Başkanı Alaattin DİNÇER ve MYK Üyesi Adnan […]
Basın toplantısına; TMMOB Genel Başkanı Mehmet SOĞANCI ve Genel Sekreteri Fikret ÖZBİLGİN, Mülkiyeliler Birliği Genel Başkanı Ali ÇOLAK, Çağdaş Hukukçular Derneği Genel Başkanı Hüseyin BİÇEN, Alevi Bektaşi Federasyonu Birliği Genel Başkanı Atilla ERDEM, Türk Tabipler Birliği İkinci Başkanı ve Türkiye İnsan Hakları Vakfı Koordinatörü Metin BAKKALCI, Eğitim-Sen Genel Başkanı Alaattin DİNÇER ve MYK Üyesi Adnan GÖLPINAR, Pir Sultan Abdal Genel Sekreteri İbrahim KARAKAYA ve Yönetim Kurulu Üyesi Neşe CEYHAN, DİSK Bölge Temsilcisi ve Dev-Maden-Sen Başkan Vekili Tayfun GÖRGÜN, Ankara Tabip Odası Yönetim Kurulu Üyesi Nadir SEVİNÇ, KESK Ankara Dönem Sözcüsü Özgür BOZDAĞAN, 78liler Derneği Temsilcisi Saliha AYDIN, aydın ve sanatçılardan Mehmet ÖZER, Özgen SEÇKİN, Ahu SAĞLAM, Oktay ETİMAN, Aydın ŞİMŞEK ile Ankara yerelindeki bir çok dernek, sendika ve meslek odalarının yöneticileri katıldı. Ayrıca çok sayıda Halkevi üyesi, basın toplantısının yapıldığı Kızılay Konur Sokak’da bulunan Genel Merkez binasına gelerek kurumlarına sahip çıktıkları dile getirdi.
Halkevleri Genel Başkanı Abdullah AYDIN’ın basın açıklamasını okumasının ardından söz alan konuk kurum başkanları; Halkevleri Derneği’ne sahip çıkacaklarını, bu çirkin saldırıların Halkevleri’ni daha da güçlendirmekten başka bir sonuç doğurmayacağını dile getirdiler.
Aynı saatlerde İstanbul Halkevi’nde de bir basın açıklaması yapıldı. Basın açıklamasına KESK Genel Başkanı Sami Evren, DİSK Dev Sağlık İş, Basın İş, İstanbul Tabip Odası, TMMOB, İHD, EMEP, EHP ve CHP yöneticileri de katılarak Halkevlerinin yanında olduklarını açıkladılar.
İstanbul Halkevi Şube Başkanı Oya Ersoy, söz konusu haberlerin bilinçli bir saldırı ve karalama kampanyasının parçası olduğunu; Halkevlerinin 72 yıllık tarihi boyunca eşitlik, özgürlük, bağımsızlık ve demokrasi mücadelesi veren bir kurum olarak, gerici ve şeriatçı kesimlerin, emperyalizmin işbirlikçilerinin, yağmacı, rantiyeci çevrelerin doğal olarak boy hedefi olduğunu belirttiği açılamasında AKP iktidarının yakın döneminde demokratik kurumlara, emek örgütlerine yönelik saldırıların arttığına da dikkat çekti.
KESK Genel Başkanı Sami Evren, “Düzen, kendisini meşrulaştıracak STK’lar yaratmak diğerlerini de ezmek istiyor. Benzer bir saldırıyı biz de Eğitim-Sen’e dönük kapatma davasında yakın zamanda gördük. Ama madem ki biz bu iktidarın tepkisini çekiyoruz, bu da doğru şeyler yapığımızın göstergesidir.” diyerek Halkevleri’yle birlikte mücadeleye devam edeceklerini açıkladı.
Dev Sağlık-İş Başkanı Doğan Halis de, yoksullara sırtını dönen AKP iktidarının döneminde yoksulların örgütü Halkevleri’ne dönük bu karalama kampanyasının bütünlüklü bir saldırının parçası olduğunu söyledi.
İstanbul Tabip Odası Genel Sekreteri Ali Çerkezoğlu, “Demokratik kurumlara dönük bütünlüklü bir saldırı var. Soruşturulması gereken birileri varsa bu yolsuzluğa, yoksulluğa karşı mücadele eden kurumlar değil yoksulluğun, yolsuzluğun sorumlularıdır.” dedi.
EMEP İstanbul il yöneticisi Mehmet Turup da, “Bu vesileyle, tüm demokratik güçler bir araya gelmeli ve demokrasi mücadelesini yükseltmeli.” dedi.
Basın Açıklamasının Tam Metni:
EVET, BİZ HALKIN “ÖRGÜTÜ”YÜZ !
Değerli Basın Mensupları,
Halkevlerini Yalnız Bırakmayan Değerli Dost Kurum Yöneticileri,
Değerli Halkevciler,
Dün (02.09.2004 günü) Zaman Gazetesi’nde, kurumumuza dair “Atatürk’ün kurduğu Halkevleri örgüt yuvası olmakla suçlanıyor” başlıklı bir haber yayınlanmıştır. Valilikler tarafından İçişleri Bakanlığı’na sunulduğu iddia olunan, ancak varlığına dair hiçbir resmi veri sunulmayan bir rapora dayandırılan bu haberde; Halkevleri’nin amaç dışı faaliyetlerde bulunduğu, kimi yasadışı örgüt mensuplarının Halkevlerinde yuvalandığı, Halkevlerinin çok sayıda afiş basıp astığı, savaş karşıtı etkinlikler anılarak kimi toplantı ve gösterilere katıldığı ifade olunmaktadır.
Benzer haberler, aynı yayın çizgisine sahip olduğu bilinen “Samanyolu TV” adlı televizyon kanalında da aynı gün akşam yer almıştır.
Söz konusu haberlerin, kurumumuza yönelik bilinçli bir saldırı ve karalama kampanyasının parçası olduğu açıktır.
Bilindiği üzere Halkevleri, 1932 yılında Mustafa Kemal Atatürk tarafından kurulmuş; o tarihten bugüne, ülkemizin aydınlanma ve çağdaşlaşma sürecinde öncü bir rol üstlenmiş; yoksul emekçi halkımızın insanca yaşama özleminin, ülkemizde eşitlik, özgürlük, bağımsızlık ve demokrasi isteminin savunucusu ola gelmiştir.
Bu nedenle doğaldır ki Halkevleri Derneği ve Halkevciler; öteden beri gerici, şeriatçı kesimlerin, emperyalizmle işbirliği içinde olan çevrelerin, halkımızı yoksulluğa ve sefalete mahkum eden emek düşmanı, rantiyeci varlıklı sınıfların boy hedefi olmuştur.
72 yıllık tarihimiz, bu tür saldırıların sonuçta hep boşa çıkan örnekleriyle doludur. Halkevleri, ilk kez Demokrat Parti iktidarı döneminde 1952 yılında kapatılmış; ardından 12 Mart Darbesi döneminde soruşturmalara maruz kalmış ve son olarak da, 12 Eylül 1980 Darbesi’nde faaliyetten alıkonularak, kapatılma istemiyle yargılanmıştır. Bu süreçlerde Halkevlerinin mal varlığına el konulmuş, yönetici ve üyeleri keyfi gözaltı ve tutuklamalarla karşılaşmış, gerici güçlerin fiili saldırılarına uğramıştır.
Bütün bunlara rağmen, halkımızın yoğun desteği ile Halkevleri, her zaman için yeniden dirilmeyi, yeniden ayağa kalkmayı başarmıştır.
Ancak bahsi geçen haberlerden anlaşıldığı üzere Halkevleri, 72’nci yılında yeni bir saldırı ile karşı karşıyadır.
Ve yine görülmektedir ki bu saldırının da failleri, öncekilerle aynı zihniyete sahip malum aktörlerdir.
Halkevlerinin;
-AKP iktidarının IMF direktifleri doğrultusunda; özelleştirmeler, sosyal devletin tasfiyesi, eğitim, sağlık, sosyal güvenlik gibi kamusal alanların paralı hale getirilmesi, işsizleştirme ve taşeronlaştırma benzeri somut adımlarla, yoksul emekçi halk yığınları aleyhine yaşama geçirdiği liberal politikalara karşı;
-ülkemizi yeniden karanlığa sürüklemek isteyen, halkımızı ortaçağ koşullarında yaşatmayı arzulayan, gerici, şeriatçı düşünce ve yapılara karşı;
-başta ABD olmak üzere emperyalist güçlerin, ülkemiz ve dünyanın kardeş halkları üzerindeki sömürgeci, işgalci kirli emellerine karşı;
son dönemde aktif bir mücadele çizgisi izlemesi, belli ki kimi çevreleri fazlasıyla rahatsız etmiş; böylesi haksız, gerçek dışı ithamlarla derneğimiz aleyhinde bir karalama kampanyası başlatılmasına vesile olmuştur.
AKP iktidarının, IMF patentli neo-liberal saldırı politikalarının karşısında konumlanan diğer dost kurumlara yönelik de benzer saldırılar içinde olduğu kamuoyunun bilgisi dahilindedir. Halkın sağlık hakkını yok sayan “sağlıkta dönüşüm” uygulamalarına paralel olarak sağlık çalışanlarına ve Türk Tabipler Birliği ile Tabip Odaları’na; sosyal devletin tasfiyesi amaçlı “kamu reformu” uygulamasına paralel olarak KESK’in en büyük sendikası olan Eğitim-Sen’e yönelik karalamalar ve baskılar, bunun örnekleridir.
Halkımız, Halkevlerini ve Halkevcileri yakından tanır, bilir; hakkımızda söylenenlerin ne denli ge
rçek olduğu yolunda mutlak hükmü vicdanında kolaylıkla verir.
Ancak bugün burada bir kez daha ilan etmek isteriz ki;
Halkevleri “örgüt yuvası” değil; yoksulların, emekçilerin, demokratların, aydınların, ilericilerin; “halkımızın evi”, halkımızın “örgütü”dür.
Faaliyetlerimizin tamamı yalnızca, ülkemizin ve halkımızın çıkarlarının savunusudur; faaliyetlerimizin ekseni yoksulluğa, işsizliğe, sömürüye, gericiliğe karşı mücadeledir.
Derneğimiz, bütün anti-demokratik uygulamalara; savaş ve işgal yanlısı politika ve kurumlara karşıdır. Bilinmelidir ki; AKP iktidarı ve yandaşları dışında, ülkemiz halkının ve diğer kitle örgütlerinin tamamı da bu konuda bizimle aynı görüştedir.
Halkevleri hakkında ceza kararı ile sonuçlanmış bir tek soruşturma ya da dava dahi bulunmamaktadır. Derneğimiz, 2908 Sayılı Dernekler Yasası kapsamında yapılan denetimlerin hepsinden aklanmıştır. Ola ki, haberlerde dile getirildiği üzere, kendilerine derneğimizle ilgili bir suç ihbarında bulunulan Cumhuriyet Savcıları ve Yargıçlar, gerekli işlem ve eylemi gerçekleştirme yeteneğine sahiptir ve görülmektedir ki “onlarca kez” sunulduğu söylenen sahte, gerçek dışı raporlara bugüne kadar itibar etmeyerek, adaletin gereğini yerine getirmişlerdir.
Afişlerimiz, yayınlarımız, etkinliklerimiz; ilgili yasal mevzuat çerçevesinde hukuka uygun olarak, kamu makamlarının oluru ve bilgisi dahilinde gerçekleştirilmektedir. Eğer söz konusu afiş ve yayınlarımız, söz konusu haberlerde ifade edildiği üzere suç unsuru taşımaktaysa, mevzuat gereği bunlara olur veren, başta il valilikleri olmak üzere, bütün kamu makamları bu suça iştirak etmiş bulunmaktadırlar.
Değerli Dostlar,
Halkevleri Derneği ve Halkevciler aleyhinde asılsız ithamlarda bulunanlara, eğer varlığı doğruysa hakkımızda gerçek dışı rapor hazırlayan ve hazırlatanlara sesleniyoruz;
Halkevlerinin, 72 yıllık tarihinde benzer saldırıları nasıl boşa çıkardığı bilinmelidir.
Halkevcilik bir onurdur. Bu toprakların çocukları; bu onuru, başı dik alnı ak, taşımaya devam edecektir.
Kamuoyuna saygı ile duyururuz.
03.09.2004
Abdullah AYDIN
Genel Başkan
HALKEVLERİ’NE YÖNELİK SALDIRI KAMPANYASINA MHP’NİN SESİ OLARAK BİLİNEN ORTADOĞU GAZETESİ’DE KATILDI !
Halkevleri Genel Merkezi
2004-09-03
Zaman Gazetesi ve Samanyolu TV tarafından Halkevleri Derneğine yönelik asılsız ithamların yeraldığı haberlerle başlatılan saldırı kampanyasına, bu gün Ortadoğu Gazetesi’de katıldı. MHP’nin sesi olarak bilinen Ortadoğu Gazetesi, ilk sayfa sür manşetten verdiği “Halkevleri Terör Yuvasına Döndü” haberi ile, önceki haberleri kelimesi kelimesine tekrar ederek, aynı asılsız ithamlarda bulundu. Haberde yine Valilikler tarafından İçişleri Bakanlığı’na sunulduğu iddia olunan bir rapor kaynak olarak gösterildi.
ÜÇÜNCÜ DİRİLİŞ DÖNEMİNDE (1988 SONRASI) BU GÜNE DEĞİN HALKEVLERİ DERNEĞİ GENEL MERKEZ VE ŞUBELERİNE AÇILAN DAVALAR VE SONUÇLARI HAKKINDA BİLGİ NOTU:
1. Ankara 4. Asliye Ceza Mahk. 1997/458 E Dava HE Derneği Kalaba Şubesinin 13.12.1996 tarihinde yapmak istedikleri bir gecede “halkı emekçi ve sermaye olmak üzere iki sınıfa ayırarak kin ve düşmanlığı açıkça tahrik etmek ve Kızılay’da yapılacak 14.12.1996 tarihli kanunsuz toplantıya davet etmek” suçlamalarıyla ilgili dernek başkan ve yönetim kurulu üyeleri hakkında 2908 Sayılı Dernekler Kanununa Muhalefet etmek suçlamasıyla kamu davası açılmıştır. Mahkeme 05.02.1998 tarih ve 1998/46 K sayılı kararı ile; “dernek başkanı ve yönetim kurulu üyelerinin düzenlenen gecede dernek faaliyetlerinin amacının dışında davranmadıkları ve davrandıklarına dair delil bulunmadığı anlaşıldığından” sanıkların beraatine karar vermiştir.
2. Ankara 4. Asliye Ceza Mahk. 1994/1379 E Dava HE Derneği Keçiören Şubesinin 26.12.1993 tarihinde “Söz Keçiörenlilerin Kültür ve Sanat Şenliği”nde yapılan konuşmalarda bölücülük yapmak, cürmü övmek, hükümetin manevi şahsiyetini tahkir ve tezyif etmek suçlarının işlendiği iddiasıyla 2908 Sayılı Dernekler Kanununa Muhalefet etmek suçlamasıyla kamu davası açılmıştır. Mahkeme 24.10.1996 tarih ve 1996/875 K sayılı kararı ile; “dernekler yasasına aykırılık bulunmadığı” gerekçesiyle sanıkların beraatine karar vermiştir.
3. Ankara 2 Devlet Güvenlik Mahk. 1994/9 E Dava HE Derneği Mamak Şubesinin 23.10.1993 tarihinde “Dostluk ve Dayanışma” gecesinde bölücülük propagandası yapıldığı gerekçesiyle etmek suçlamasıyla kamu davası açılmıştır. Mahkeme 21.11.1994 tarih ve 1994/124 K sayılı kararı ile; “suç kastı ve de ayrıca suçun unsurları görülmediği” gerekçesiyle sanıkların beraatine karar vermiştir.
4. Ankara 2 Devlet Güvenlik Mahk. 1997/170 E Dava HE Derneği Bolu Şubesinin 01.09.1997 tarihinde gerçekleştirmek istedikleri “1 Eylül Dünya Barış Günü” etkinlikleri çerçevesinde yapılan basın açıklamasında “Sınıf Farklılığı Gözeterek Halkı Kin ve Düşmanlığa Tahrik” suçlamasıyla derneğin kapatılması istemli kamu davası açılmıştır. Mahkeme 08.12.1997 tarih ve 1997/152 K sayılı kararı ile; “suçun yasal unsurları bulunmadığı” gerekçesiyle sanıkların beraatine ve HE Derneği Bolu Şubesinin kapatılma isteminin reddine karar vermiştir.
5. Kadıköy 1. Asliye Ceza Mahk. 1998/703 E Dava HE Derneği İstanbul Şubesinin 17.04.1998 tarihinde Halkevlerinin 66. Kuruluş Yıldönümü etkinlikleri çerçevesinde valilikten izin alarak Kadıköy Caferağa Spor Salonunda yapmış olduğu şenlik sırasında “Yasadışı Pankart Asmak, Slogan Atmak” suçlamasıyla tertip komitesine dava açılmış, mahkeme 23.09.1999 tarih ve 1998/673 K sayılı kararı ile sanıkların beraatine karar vermiştir.
6. Sarıyer Asliye Ceza Mahk. 1994/732 E Dava HE Derneği Sarıyer Şubesinde 12.05.1994 tarihinde yapılan denetim sonrası bulunan siyasi içerikli yayınlar sebebiyle “2908 Sayılı Dernekler Yasasına Muhalefet Etmek” suçlamasıyla açılmıştır. Mahkeme 23.06.1995 tarih ve 1995/837 K sayılı kararı ile “bir derneğin kütüphanesinde ve lokalinde siyasi içerikli ve güncel yayınların bulunması, o derneğin faaliyetlerinin ve amacının dışına çıktığını göstermez. Bu yayınların dernekte bulunması o derneğin o amaçla çalıştığını da göstermez. Bu nedenle derneğin amacı dışına çıktığı yolundaki iddianın gerçekleştiğine dair kesin ve inandırıcı delil elde edilemediği” gerekçesiyle sanıkların beraatine karar vermiştir.
7. İstanbul 6. İdare Mahk. 2000/854 E. Dava HE Derneği Kartal Aşağı Mahalle Şubesinin düzenlemek istediği konserin İstanbul Valiliği tarafından 03.05.2000 tarihinde “2911 Sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Yasasına aykırılık teşkil etmesi” sebebiyle izin verilmemesi üzerine açmış olduğu iptal davasıdır. Mahkeme 30.01.2001 tarih ve 2001/124 K. sayılı kararı ile İstanbul Valiliğinin idari işleminde hukuka uygun bir yan bulmamış ve Derneğin başvurusunu haklı bularak idari işlemi iptal etmiştir.
8. Ankara 2 Devlet Güvenlik Mahk. 2001/33 E. Halkevleri aleyhine açılmış bu en kapsamlı davada, Ankara’da bulunan 6 Halkevi Şubesi’nden toplam 32 yönetici; “F Tipi Cezaevleri’nin insan haklarına aykırı olduğu” yolundaki açıklama ve etkinlikleri nedeniyle “yasadışı örgüte yardım ve yataklık etmek” suçlamasıyla yargılandı. Mahkeme, 0
3.12.2001 tarihinde verdiği karar ile, suçlamaları gerçeğe aykırı bularak bütün sanıklar hakkında beraat kararı verdi.