Avrupa işçi sınıfının büyük mücadelelerle kazanmış olduğu hakların, neo-liberal politikalarla geri alınmaya çalışılması ve işçi sınıfı örgütlerinin güçlerinin adım adım törpülenerek savunmasız bırakılması sonucunda oluşan geri bilinç sonucu işsiz kalma tehdidi işçilerin elini bağlamış durumda. Uluslararası sermayenin dev şirketlerinde haftada kırk saat çalışma, izin günlerinden fedakarlık yapma, çalışma arası dinlenme dakikalarını kaldırma girişimleri, fabrikalarını işgücünün […]
Avrupa işçi sınıfının büyük mücadelelerle kazanmış olduğu hakların, neo-liberal politikalarla geri alınmaya çalışılması ve işçi sınıfı örgütlerinin güçlerinin adım adım törpülenerek savunmasız bırakılması sonucunda oluşan geri bilinç sonucu işsiz kalma tehdidi işçilerin elini bağlamış durumda.
Uluslararası sermayenin dev şirketlerinde haftada kırk saat çalışma, izin günlerinden fedakarlık yapma, çalışma arası dinlenme dakikalarını kaldırma girişimleri, fabrikalarını işgücünün ucuz olduğu ülkelere taşıyacakları tehdidi ile sürüyor. Araştırmada 10 bin işyerinin garantiye alınması için gelecek iki yılda hiçbir ücret artışı olmaksızın çalışmaya devam etmeyi kabul eden işçilerin oranı % 73 olarak ortaya çıktı. İşçilerin yalnızca % 26’sı böyle bir durumu kabul etmeyeceğini belirtiyor. Tatil günlerinden 5 günün silinmesini onaylayan işçilerin oranı % 45. İşlerini kaybetmektense şimdi aldıkları ücretlerden % 5 daha az ücret almaya razı olduklarını belirten işçilerin oranı % 42. ücretlerin azaltılmasını reddedeceklerini söyleyen işçilerin oranı ise % 56.