‘Yazışmalar suç’ Eğitim-Sen tüzüğünde, ‘Anadilde eğitimi savunur’ ifadesi bulunması nedeniyle Genelkurmay’ın istemiyle Çalışma Bakanlığı ve Ankara Valiliği’nce açılan kapatma davasında, mahkeme tüzüğün değiştirilmesi için 60 gün süre vermişti. Eğitim-Sen avukatları tüzelkişiliğe açılan bir davanın bulunmadığını, bu nedenle davanın reddini istemişti. Mahkemenin tüzük değişikliği kararıyla ilgili olarak Dinçer, şu değerlendirmeyi yaptı: “Eğitim-Sen’in tüzüğünde herhangi bir değişiklik […]
‘Yazışmalar suç’
Eğitim-Sen tüzüğünde, ‘Anadilde eğitimi savunur’ ifadesi bulunması nedeniyle Genelkurmay’ın istemiyle Çalışma Bakanlığı ve Ankara Valiliği’nce açılan kapatma davasında, mahkeme tüzüğün değiştirilmesi için 60 gün süre vermişti. Eğitim-Sen avukatları tüzelkişiliğe açılan bir davanın bulunmadığını, bu nedenle davanın reddini istemişti.
Mahkemenin tüzük değişikliği kararıyla ilgili olarak Dinçer, şu değerlendirmeyi yaptı: “Eğitim-Sen’in tüzüğünde herhangi bir değişiklik olmayacak, kamuoyuna gereken mesajı verdik. Anadilde eğitim, demokrasinin zarar görmemesi, düşünce ve ifade özgürlüğü için gerekli. Sabırla bu yoldaki mücadelemize devam edeceğiz. Bazı kesimlerin bizi engellemelerine izin vermeyeceğiz.
Genelkurmay Başkanlığı ve Çalışma Bakanlığı’nın Eğitim-Sen’in kapatılması için yaptığı yazışmalar suç. Genelkurmay dava açılmasını isteyerek yetkilerini aştı. Suç duyurusunda bulunacağız.”
İmza kampanyası
Demokrasi mücadelesine devam edeceklerini belirten Dinçer, davanın bir tiyatroya benzediğini ve oyuncularının belli olduğunu söyledi. Dinçer, geniş sanatçı kitlesinin katılacağı imza kampanyası başlatacaklarını belirtti.
Kaynak: Radikal