NATO zirvesi Haziran ayı sonunda İstanbul’da toplanıyor. Toplantıda Irak’ta yaşanan deneyin ışığında yeni senaryolar üzerinde konuşulacak. ABD’nin Büyük Ortadoğu Planı olarak deklare ettiği bu girişim esas olarak 2 ana stratejik hedefi gözetiyor. Bunlardan birincisi; Ortadoğu ve Kuzey Afrika bölgesinde iki kutuplu dünyanın sonrasında ortaya çıkan hegomonya boşluğunu doldurarak bu bölgelerin yeniden paylaşımın gerçekleştirilmesi. Kuşkusuz bu […]
NATO zirvesi Haziran ayı sonunda İstanbul’da toplanıyor. Toplantıda Irak’ta yaşanan deneyin ışığında yeni senaryolar üzerinde konuşulacak. ABD’nin Büyük Ortadoğu Planı olarak deklare ettiği bu girişim esas olarak 2 ana stratejik hedefi gözetiyor.
Bunlardan birincisi; Ortadoğu ve Kuzey Afrika bölgesinde iki kutuplu dünyanın sonrasında ortaya çıkan hegomonya boşluğunu doldurarak bu bölgelerin yeniden paylaşımın gerçekleştirilmesi. Kuşkusuz bu süreç emperyalist güçler arasında (ABD; AB; Rusya ve Japonya) iç çekişmelerle yaşanacak. Çin ise bu gelişmeleri kendisi için ciddi bir tehdit olarak kabul edecek.
İkincisi ise; Dünya Bankası raporlarında MENAR (Middle East and North Africa Region) bölgesi olarak tanımlanan bu bölge Batıda Fas’tan Doğu’da İran’a kadar uzanıyor. Bu bölgede kapitalizm öncesi ekonomi ve sosyal ilişkilerin egemen olması emperyalist sistemin bir dünya sistemi olması açısından sorun teşkil ediyor. Bu anlamda bu bölgenin bütünüyle kapitalist üretim ilişkilerine entegrasyonu, meta üretiminin ve modernist sosyal/tüketim ilişkilerin yaygınlaştırılmasını zorunlu kılıyor. Planın demokrasi makyajıyla sunulması bu açıdan anlamlı oluyor. Bu değişim bölgenin bir ucuz emek deposu haline getirilmesiyle sonuçlanacak. ABD ve AB emperyalizminin Çin’in ucuz emeği karşısındaki rekabet zaafı bu bölgenin insanlarının ucuz emek kölesi haline getirilmesi ile giderilmeye çalışılacak.
Bu plana paralel olarak Türkiye’ye bu süreçte biçilen rol ise bir yanda bölgesel askeri güç olarak projede yer alması diğer taraftan da bölgenin ucuz emek depolarından biri olmasını sağlamak. Şu an çok gözde gibi görülen ihracat düzeyinin çok büyük oranda ucuz emek avantajından kaynaklandığı herkesçe malumdur. Ancak her defasında işveren örgütleri bu ücret düzeyinin uluslar arası rekabeti engelleyecek kadar yüksek olduğundan şikayet etmekten geri kalmıyorlar. Dolayısıyla önümüzdeki günler ciddi sosyal sıkıntıların yaşanması bekleniyor.
NATO toplantısını yukarda bahsettiğimiz boyutlarıyla tartışacağımız FORUM’a katılmanızı bekliyoruz.
30 Mayıs 2004 Pazar > 14.00 – 18.00 > Makine Mühendisleri Odası
Ayrıntılı Bilgi: Emek Çalışmaları Merkezi > 0212 245 87 17