Saat 9,00 da Güney Kampuste Orta Kantin önünde toplanan 250 öğrenci “Sermaye Defol Üniversiteler Bizimdir B.Ü. Öğrencileri” pankartıyla toplantının yapılacağı Büyük Toplantı Salonu’nun önüne yürüyüşe geçti. Toplantı salonunun kapısında basın açıklamasıyla eyleme başlandı. “TÜSİAD ve Üniversiteler”, “TÜSİAD ve Emekçi Sınıflar”, “TÜSİAD ve Orta Doğu, Savaş, NATO” içerikli üç ayrı metin okunarak eyleme devam edildi. Eylemde […]
Saat 9,00 da Güney Kampuste Orta Kantin önünde toplanan 250 öğrenci “Sermaye Defol Üniversiteler Bizimdir B.Ü. Öğrencileri” pankartıyla toplantının yapılacağı Büyük Toplantı Salonu’nun önüne yürüyüşe geçti. Toplantı salonunun kapısında basın açıklamasıyla eyleme başlandı. “TÜSİAD ve Üniversiteler”, “TÜSİAD ve Emekçi Sınıflar”, “TÜSİAD ve Orta Doğu, Savaş, NATO” içerikli üç ayrı metin okunarak eyleme devam edildi. Eylemde gitarlı bir müzik dinletisi de gerçekleştirildi.
Eylem sırasında, salona girmek isteyen TÜSİAD yetkilileri, Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener, ve Rektörlük yöneticileri salona alınmadı. Ufak çaplı arbedelerle salona girmeleri engellendi. Salonun kapısına asılmış “Girişimcilik Kongresi” pankartı indirildi. “Müşteri değil öğrenciyiz ,ABD uşağı TÜSİAD Dışarı, Bilimsel özgürlük satılamaz, NATO’cu TÜSİAD Üniversiteden Defol, Tüccar Siyaset Üniversiteden Defol, Sermaye Defol, Üniversiteler Bizimdir” sloganları eşliğinde eylem bir saat kadar devam etti. Yapılan programın sona ermesinden kaynaklı saat 10,00 gibi eylemi sonlandırıldı. Ancak Öğrenci Koordinasyonu olarak biz, salonun önünde halaylarla şarkılarla etkinliğimize bir süre daha devam ettik. Mücadelemizin sermayeyi üniversitelerden kovana dek süreceğini ve 24 Nisan Cumartesi Taksim’de olacağımızı açıklayıp etkinliğimize son verdik.
Üniversitelerin sermaye eksenli yeniden yapılandırılması sürecinde AKP de YÖK de demokratikleşme tartışması yapıyor. Rektörümüz ise en demokratik üniversitenin Boğaziçi olduğunu söylüyor. Abdüllatif Şener’in eylem sonrası “protesto etmek öğrencilerin hakkıdır ve onları sevgiyle kucaklıyorum” şeklinde bir açıklama yapması bu tartışmaları besler bir yerde duruyor. Oysa işin aslı hiçte öyle değildir. Bu eylem dar bir protesto eyleminin ötesinde militan ve ısrarkar bir eylemdir. Sermaye karşıtı 250 öğrencinin arasından geçip salona giremezlerdi. Salonun kapısına asılan TÜSİAD pankartının indirilmesi ve Abdüllatif Şener’in alınmaması, sermaye karşıtı bir mücadelenin protestolarla değil aktif mücadele ile gerçekleşeceğinin göstergesidir. Ve bu militan tavır, sistem tarafından manüple edilmek için burjuva basın tarafından ufak bir grubun protestosu olarak aktarılmıştır. Boğaziçi’nin çimlerine 5 otobüs çevik yığmaları, kampüsümüzde robocopları dolaştırmaları, aslında hiç de demokratik olmadıklarını ve yapılan demokrasi tartışmalarının sahte tartışmalar olduklarını göstermiştir. Biz Sermaye’ye, YÖK’e AKP’ye karşı mücadelemizi protestocu kimlikle değil aktif mücadele çizgisinde devam ettireceğiz ve 24 Nisan Cumartesi Taksim’de “YÖK Yasa Tasarısı Meclisten Geçmeyecek” diyerek eylem yapacağız.
Özetle, bugün Sermaye, YÖK ve AKP üniversiteler üzerine kirli pazarlıklarını yapamadılar. Tüm güçleriyle seferber olmalarına rağmen eylemin etkinliğini ve mücadelemizi asla kıramadılar, kıramayacaklar!
YÖK, Polis, Medya Bu abluka dağıtılacak!
Sermaye, AKP, YÖK defol üniversiteler bizimdir!
(Not: Boğaziçi’ndeki eylem tek bir grubun insiyatifinde değil Öğrenci Koordinasyonu, TKP, İşçi Mücadelesi ve Emek Gençliği tarafından düzenlenmiştir.)
kaynak: koordinasyon.org