Raporda, 2002 yılında işsizlik oranının OECD’de ortalama yüzde 8.9 Avrupa Birliği’nde yüzde 7.8, ABD’de yüzde 5.9 iken Türkiye’de yüzde 10.8 olarak ölçüldüğü vurgulanarak, Türkiye’nin işsizlikte Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) üyesi ülkeler içinde Polonya, Slovakya, İspanya’nın ardından dördüncü sırada bulunduğu belirtildi.

Avrupa Birliği ülkelerinde toplam istihdamın yüzde 3.1’i tarım sektöründe iken, Türkiye’de bu oranının yüzde 41.4 olduğu vurgulanan raporda, kadının aile işletmelerindeki ve mutfaktaki çalışması gözardı edildi. Raporda, Türkiye’nin ekonomik kalkınmada kadın işgücü potansiyelini yeteri kadar kullanamadığı ve her 3 kadından 2’sinin işgücü dışında kaldığı bildirildi.

Türkiye’de her üç eğitimli gençten birinin işsiz olduğunu belirten rapor, son yıllarda deneyimli ve nitelikli beyaz yakalı kesimde de işsizliğin arttığına işaret ediyor.

ESK’ya bağlı İstihdam ve Çalışma Hayatı Kurulu tarafından hazırlanan raporda, Türkiye’de her 10 işçiden 4’ünün kayıtdışı istihdam edildiği vurgulanarak, şu görüşlere yer verildi:

”Ülkemizde SSK’ya kayıtlı işçi sayısı 5 milyon 300 bin iken, 3 milyon 400 bin dolayında kayıtdışı işçi bulunduğu hesaplanmaktadır. Bunun yanı sıra önemli sayıda yabancı kaçak işçi faaliyet göstermektedir. Kayıtdışı ekonomiyi ve kayıtdışı istihdamı bu ölçülere getiren önemli bir neden, vergi ve SSK prim tabanının çok dar olması ve bu kesime getirilen yükümlülüklerde aşırı artışlar gerçekleştikçe tabanın daha da daralması olmuştur. İşletmelere yönelik aşırı vergi ve prim yükü kısır döngüye yol açmıştır.”

ESK Çalışma Hayatı Kurulu, soruna işaret ederken, çözüme dair elle tutulur bir şey söylememesi dikkat çekti.

Kaynak: www.ozgurradyo.com