Sağlıkta reformu destekleyenlerin ‘dost’, muhalefetin ise ‘düşman’ olarak nitelendiren raporda, dost ve düşmanlara karşı uygulanacak stratejiler hakkında bakanlık personeli ‘keskin ifadelerle’ uyarılıyor. 2001 yılında Antalya’da yapılan ve başhekimler ile bakanlık yöneticilerinin katıldığı eğitim toplantısında hazırlanan raporda, “Dostları Güçlendirmek ve Düşmanları Zayıflatmak Üzere Güç Kaynaklarını Dağıtın”, “Yeni Dostlar Edinerek ve Düşmanların Şevkini Kırarak Oyuncuların Sayısını Değiştirin” […]
Sağlıkta reformu destekleyenlerin ‘dost’, muhalefetin ise ‘düşman’ olarak nitelendiren raporda, dost ve düşmanlara karşı uygulanacak stratejiler hakkında bakanlık personeli ‘keskin ifadelerle’ uyarılıyor.
2001 yılında Antalya’da yapılan ve başhekimler ile bakanlık yöneticilerinin katıldığı eğitim toplantısında hazırlanan raporda, “Dostları Güçlendirmek ve Düşmanları Zayıflatmak Üzere Güç Kaynaklarını Dağıtın”, “Yeni Dostlar Edinerek ve Düşmanların Şevkini Kırarak Oyuncuların Sayısını Değiştirin” gibi dikkat çekici başlıklar yer alıyor. Raporda ‘muhalif-düşman’ olarak Türk Tabipleri Birliği ile KESK’e bağlı Sağlık Emekçileri Sendikası’nın (SES) isimleri zikredilirken, ilaç şirketleri, eylem yapan göstericiler, bazı küçük ölçekli işletme sahiplerine de atıfta bulunuldu. Raporda, ‘reform savunucuları’ yani dostların somut ve soyut politik kaynaklarla güçlendirilmesi, muhalif-düşmanların ise kaynaklarının azaltılması suretiyle ‘etkisiz’ bırakılmaları isteniyor. Raporda ayrıca, Sağlık Bakanlığı’na topluca muhalefet eden sendikaların ‘bölünüp-parçalanmaları’ için bir takım tavsiyelerde bulunuluyor. İşte ‘muhalif-düşman’lar için önerilen stratejiler:
“- İnsanların katılmamasını ve onlarla çalışmamasını teşvik ederek, düşmanların kaynaklarını azaltın. Bunu gurubun meşruiyetine, dürüstlüğüne ya ada amaçlarına saldırarak gerçekleştirin.
– Muhalefete işbirliği yapmayı, örneğin bilgi sağlamamak yoluyla reddedin. Bilgiden yoksun olmalarını ve nüfuzlu topluluğun dışında tutulmalarını sağlayın.
– Muhaliflerin kilit karar verme mekanizmalarına ulaşmalarını engelleyin.
– Medyanın muhalefete yer vermemesini sağlayın. Muhalifleri tecrübesiz, çıkar düşkünü, hain ya da diğer olumsuz sosyal değerlere sahip olarak tanımlayın.”
Rapordaki, ‘müttefik-dost’lar için önerilen stratejiler ise şöyle:
– Reformu destekleyen gruplarla para, personel ya da tesis alış-verişinde bulunun.
– Ekspertizlerini geliştirmek üzere destekleyicilere enformasyon ve eğitim sağlayın.
– Müttefiklere kilit karar verme mekanizmalarının oyları üzerinde nüfuz sahibi olabilmek için sınırsız ulaşım sağlayın.
– Müttefiklere meşruiyetlerinin güçlendirmeleri için medya ortamı ve ilginin üzerlerine çekilmesini sağlayın. Ekspertizleri, tarafsızlıkları, ulusal sadakatleri ve diğer olumlu sosyal değerleri üzerine ilgili çekin.”
Söz konusu raporda ayrıca, muhalif liderlerin ‘düşman’ saflarından uzaklaştırılarak, ‘dost’ saflarına çekilmesi yönünde öneriler yer alıyor. Hastane yöneticilerine, “Size muhalif olan koalisyonlarını nasıl bölüneceğinin ya da bertaraf edileceğinin dikkate alınması önemlidir” uyarısında bulunulan raporda, şu ifadelere yer verildi:
“Sağlık işçileri sendikasının, sağlık işçilerinin maaşlarını ve diğer işçilerin sigorta katkılarını artıracak yeni bir sigorta planı için ulusal sendika birliğinden destek aldığını farz edin. Sendika liderleri sağlık dışındaki alanlarda tarafları değiştirmek ve palana karşı çıkmak üzere ikna edilebilir. Ve böylece çıkarlarını farklı bir bakış açısıyla görmeye ikna edildiklerinde sendikalar bölünebilir.”
Öte yandan Sağlık Bakanlığı Sağlık Projesi Genel Koordinatörü Haydar Mezarcı, konuyla ilgili olarak herhangi bir yorum yapmayacağını belirterek, “Ben 2003 yılında bu göreve başladım. Bu nedenle adı geçen rapor hakkında bilgim yoktur” diye konuştu.
Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi 2. Başkanı Metin Bakkalcı ise, raporu, ‘skandal’ sözleriyle yorumlarken, “Yıllardır bizi, ‘marjinal grup’ olarak gösterenlerin aslında kendilerinin marjinal olduğu ortaya çıktı” şeklinde konuştu.