GAYRIMEŞRU VE PERVASIZ KARAR!
TÜRKİYE CUMHURİYETİ AKP VE İŞVERENLERİN ÇİFTLİĞİ Mİ,?

TÜRKİYE BİR HUKUK DEVLETİ Mİ YOKSA BİR EMİRLİK Mİ?

Danıştay kararına rağmen hükümetin grevi ikinci kez ertelemesi bir hukuk skandalıdır. Yeni grev erteleme kararı gayrımeşrudur ve yüksek yargı kararları ile alay eden pervasız bir girişimdir. Bu karar bir kez daha AKP”nin demokrasi anlayışının “samimiyetsiz demokrasi” olduğunu göstermiştir. Bu karar ülkemizdeki sermaye çevrelerinin demokrasi ve AB normları konusundaki çifte standardını gözler önüne sermektedir.

Grevin uzlaşma ile sonuçlanması için etkin bir çaba harcamayan hükümet, Anayasayı ve yüksek mahkeme kararlarını çiğneme pahasına işveren lobilerinin taleplerini emir telakki etmiştir. Hükümet, Anayasayı ve yüksek yargı kararlarını ayaklar altına almış ve yargıya rest çekmiştir.

Hükümetin bu yasadışı ve gayrimeşru tutumuna karşı biz bağımsız yargıya güveniyoruz. Kararın durdurulması için derhal Danıştay”a başvuracağız. Yargı kararlarını hiçe sayanlar bir kez daha yargıdan derslerini alacaklardır. Bu ülke AKP”nin ve bir işveren grubunun çiftliği değildir.

Erteleme öncesinde İMKB”de işlem gören grevdeki şirketlerin fiyatlarında ve işlem hacimlerinde yaşanan olağandışı yükseliş erteleme kararının sızdırılmış olduğu izlenimini yaratmaktadır. İMKB”den inceleme talep edeceğiz.

Şişecam grevini engellemeye yönelik hukuk dışı ve gayrımeşru girişimlere ve skandallara bir yenisi eklendi. AKP yargı kararına rest çekerek, Anayasanın demokratik hukuk devleti ilkesini çiğneyerek, hukuka uygunluğu Danıştay tarafından iki gün önce tekrar tescil edilen Şişecam grevini ikinci kez engelledi. Bugünkü Resmi Gazete”de (14 Şubat 2004) yayımlanan bakanlar kurulu kararı ile Şişecam grevi “genel sağlık ve milli güvenlik” bahane edilerek ertelendi.

Grevin uzlaşmayla çözümü için çaba harcamayan Hükümet, işveren lobisinin talebini emir telakki ederek demokrasiye ağır bir darbe indirmiştir. AKP Hükümeti demokrasi konusunda samimiyetsiz ve çifte standartlı olduğunu bir kez daha ortaya koymuştur. Ülkemizdeki sermaye çevrelerinin demokrasi ve AB normları konusunda iki yüzlü bir tutum içinde olduğu bu kararla ortaya çıkmıştır.

Hükümet, 8 Aralık 2003 tarihinde Şişecam grevini “milli güvenlik” gerekçesiyle ertelemiş Ancak bu kararının yürütmesi Danıştay 10. Dairesi tarafından 12 Ocak 2004 tarihinde durdurulmuştu.

Hükümetin Danıştay 10. Dairesine yapmış olduğu itiraz ise 12 Şubat 2004 tarihinde Danıştay İdari Dava Daireleri Genel Kurulu tarafından reddedilmişti. Böylece hükümetin grev erteleme kararının hukuksal dayanağı olmadığı tescil edilmişti.

Ancak Danıştay”ın, hükümetin itirazını reddetmesinden iki gün sonra hükümet grevi ikinci kez erteledi. Böyle bir girişim tam bir hukuksuzluktur ve skandaldır. Çünkü 2822 sayılı Toplu İş Sözleşmesi Grev ve Lokavt Kanunu hükümete böyle bir yetki vermemektedir.

Öte yandan yargının karar vermiş olduğu bir konuda, o yargı kararının tersine hükümetin tekrar karar almaya kalkması, Anayasanın temel niteliği olan hukuk devleti ilkesinin çiğnenmesi ve yargıya rest çekilmesi anlamına gelmektedir. AKP hükümeti yargı erkini hiçe saymakta ve alay etmektedir. Ancak biz bağımsız Türk yargısına güveniyoruz. Derhal Danıştaya”a başvuracağız ve yargının bu keyfiliğe kısa zamanda dur diyeceğine inanıyoruz.

Uzlaşma arama yerine hükümetin arkasına saklananlar; İşyerlerinde üretimi, verimliliği ve kaliteyi AKP hükümetinin üyeleri ile mi sağlayacaksınız? Bir Cumhuriyet kurumu olan Şişecam”ın yöneticilerinin, sendika ile uzlaşma aramak yerine hükümetle birlikte giriştiği demokrasi ve Cumhuriyet karşıtı hukuksuz tertipler yüz kızartıcıdır. Grevin en başta gelen nedeni, işte bu sendikaya ve sendikal haklara tahammülsüz zihniyettir.

Öta yandan 13 Şubat 2004 günü İMKB”de işlem gören grevdeki üç şirketin hisselerinin fiyatlarında ve işlem hacimlerinde meydana gelen olağandışı yükseliş erteleme kararının önceden sızdırılmış olduğuna yönelik bir izlenim yaratmaktadır. İMKB Başkanlığına başvurarak bu konuda inceleme yapmasını talep edeceğiz.

KRİSTAL-İŞ SENDİKASI GENEL MERKEZİ

25 Şubat 2004, Çarşamba