Uzunca bir süredir kamuoyunda tartışılan, yazılıp- çizilen bu yasa hazırlıklarından her kesimin beklentileri de yavaş yavaş su yüzüne çıktı. Başta AKP olmak üzere, soldan sağa bir çok parti özellikle yerel yönetimler konusunda yasa hazırlıklarını desteklediklerini açıkladılar. Devletin üniter yapısının bozulacağını söyleyenlerin ( TÜRK-İŞ, CHP v.b. ) sesi sıkça duyulmaya başladı. Ve bugün itibariyle yasal hazırlıklara […]
Uzunca bir süredir kamuoyunda tartışılan, yazılıp- çizilen bu yasa hazırlıklarından her kesimin beklentileri de yavaş yavaş su yüzüne çıktı. Başta AKP olmak üzere, soldan sağa bir çok parti özellikle yerel yönetimler konusunda yasa hazırlıklarını desteklediklerini açıkladılar.
Devletin üniter yapısının bozulacağını söyleyenlerin ( TÜRK-İŞ, CHP v.b. ) sesi sıkça duyulmaya başladı. Ve bugün itibariyle yasal hazırlıklara muhalefetin merkezine yerleşti, ulusal yaklaşımlar…
Yerel yönetimler meselesinin dışında kamu çalışanları ve kamu hizmetinin kendisi de yoğun olarak tartışılır hale geliyor. Devletin yeniden yapılandırıldığı bu süreçte, istihdam biçimleri, çalışma koşulları da yeniden organize ediliyor.
Özellikle, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın son günlerde çalışanlar üzerine yaptığı konuşmalarda KESK ve DİSK’i karşısına alan ve aslında ters bir okuma ile muhalefeti işaret ettiği de görülüyor.
Kamunun yeni organizasyonunun bugün koşullarında ki muhatabı KESK, bir dizi eylem ve etkinlik kararı aldı. Ancak, bu refleks kamu reformu gündeminden henüz bihaber çalışanların ve halkın gündemine giremedi. Alınan kararlar, alt yapı çalışmaları henüz eksik olduğu ve tabandan gelen tepkilerle tekrar gözden geçiriliyor. Bu durumun, yaklaşık 15 yıllık bir hareketin başka biçimlerde açığa çıkacak gözden geçirmelere vesile olması olasılığı görünmektedir. Yalnızca aldığı kararı, kendisi dışında ki örgütlerle tartışmaktan değil, tabanın “Kamunun yeniden yapılandırılması gündemi için bize zaman verin, çalışalım” talebinin KESK’ te bir ezber bozma durumunu da açığa çıkardığı görülüyor. Bu durumdan rahatsız olmamak ve gerçek anlamıyla bu yasal düzenlemelere topyekün bir karşı çıkışı hazırlamak yapılacak en doğru iştir.
TÜRK- İŞ’ in KESK eylem programına katılım isteği, 2-3-4 Aralık eylem planlarını erteleme olasılığıyla düşünmeye neden olmuştur. KESK MYK bu durumu gözden geçirecek ve TÜRK- İŞ’le tekrar görüşme yapacaktır. Bayram sonrası hazırlıkların arttırılacağı düşünülürse kamu çalışanları zaman kazanacaktır.
Sonuç itibariyle, bu yasalar paketini durdurma şansı yakalanamazsa bile, sonrası açısından gündemi yakalayan bir çalışanlar topluluğu ortaya çıkacaktır. Yaptığı ezberi bu kez bozan KESK, parçalı istihdam yapısına karşı ortak örgütlenmeyi de düşünmeye ve planlamaya başlamak zorunda kalacaktır. Eğer bu ezber bozma, yalnızca eylemin başarısız olacağını öngörmekten kaynaklanıyorsa kazanım elde etmek zorlaşacaktır.
Tüm sıkıntılara rağmen aralık ayı önemli bir dönemeç için çalışılacak, yeni bir işçi sınıfı hareketi açısından ipuçlarının ortaya çıkmaya başladığı süreçlerin de başlangıcı olacaktır.