Yatırıma yeterli düzeyde kaynak ayırmayan ve işsizlik sorununun çözümünü sermaye kesimlerine yönelik teşviklere bağlayan AKP, daha düşük vergi ve ucuz iş gücü politikaları için kolları sıvadı. Türkiye halkı yıllardır IMF güdümlü sıkı mali politikaların derinleştirdiği yoksulluk ve işsizlikle boğuşuyor. Hükümet temsilcileri ise vergi gelirlerini daha yüksek oranlarda ücretlilerin üzerine yıkarken, sermaye kesimlerine taviz üstüne taviz […]
Yatırıma yeterli düzeyde kaynak ayırmayan ve işsizlik sorununun çözümünü sermaye kesimlerine yönelik teşviklere bağlayan AKP, daha düşük vergi ve ucuz iş gücü politikaları için kolları sıvadı.
Türkiye halkı yıllardır IMF güdümlü sıkı mali politikaların derinleştirdiği yoksulluk ve işsizlikle boğuşuyor. Hükümet temsilcileri ise vergi gelirlerini daha yüksek oranlarda ücretlilerin üzerine yıkarken, sermaye kesimlerine taviz üstüne taviz veriyor. Kurumlar vergisinde yapılan indirim bu tavizlerden en önemlisi. Kurumlar vergisinin toplam vergiler içindeki payı yüzde 10’u bile bulmuyor.
Buna rağmen kurumlar vergisi oranı % 20’ye indiriliyor. Bu oran Almanya’da yüzde 39.6, Fransa’da yüzde 34.3, İtalya’da yüzde 38.3 düzeyinde. Yani gelişmiş ülkeler Türkiye’nin aksine vergi gelirlerinin önemli bir kısmını halktan değil şirketlerden temin ediyor. Türkiye’nin ucuz vergi ve iş gücü cenneti olması hükümet yetkililerin ve işverenlerin temel beklentileri arasında. Bunun gerek asgari ücret tartışmalarında gerekse vergi konusunda sıkılıkla görüyoruz. Önceki gün açıklanan kurumlar vergisi oranlarının aşağı çekilmesi kararı da bunun uygulamaya dönük yüzü.
UNAKITAN: İNDİRİM İŞSİZLER İÇİN
Dün TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda, milletvekillerinin sorularını yanıtlayan Maliye Bakanı Kemal Unakıtan, Maliye tarihinde ilk defa kurumlar vergisinin yüzde 30’lardan yüzde 20’ye indirildiğini söyledi. Unakıtan “Bunu kimse beklemiyordu. Bunun hesaplarını da çok yaptık. Üç aydan daha fazladır çalışıyoruz. Ve bütçemizi de buna göre hazırladık. Kimse de merak etmesin. Bütçede hiçbir kaybımız yok” dedi.Bakan Unakıtan, kurumlar vergisindeki bu düzenlemeyi yatırımın önünü açmak için yaptıklarını da vurgulayarak, şöyle devam etti:
“Yatırımın önü açılırsa işsizliğe çare bulunacaktır. Toplumda en çok ezilen işsizlerdir. Biz bunu işsizliği düşürmek için yaptık. Kimse TÜSİAD yanlısı, sermaye yanlısı diye suçlamaya kalkmasın. Bundan dolayı takdir edilmemiz lazım. Alkışlanmamız lazım.” Kurumlar vergisinde yapılan indirim sadece sermaye çevrelerince ve onun örgütlerince sevinçle karşılandı.
GERÇEK: İŞSİZLİK YATIRIMSIZLIĞIN SONUCU
AKP hükümeti iktidara geldiğinden bu yana vergi gelirlerinde sermaye kesimlerine indirim uyguluyor, teşvikler sağlıyor. Ancak ciddi büyüme oranlarına rağmen işsizlik oranlarında bir azalma söz konusu değil. Çünkü kamu yatırımları kemer sıkma politikaları gereği baskı altında tutuluyor. Yatırım harcamalarında yıllara göre yaşanan düşüş trajik boyutlarda. 1986 yılında bu kaleme bütçeden ayrılan pay % 21,3 iken, bu oran 2006 yılı bütçesi için % 6,9 olarak öngörülmekte.
2001-2004 yılları arasında sadece iç borç faizlerine ödenen kaynak miktarı 183,1 Milyar YTL düzeyinde. Aynı dönemde yatırıma ayrılan pay ise 42,9 Milyar YTL. Devlet Bakanı Tüzmen geçtiğimiz günlerde yaptığı bir açıklamada her 500 bin kişi için 7 milyar dolar yatırıma ihtiyaç var diye konuşmuştu. Buna göre resmi olarak 2,5 işsizin iş sahibi olabilmesi için 35 milyar dolarlık (yaklaşık 50 milyar YTL)bir yatırıma ihtiyaç var. Hesap ortada Türkiye’nin son 4 yılda ödediği faizler yatırıma ayrılsaydı Türkiye işsizlik problemini büyük oranda çözecekti. Ancak gelirler adaletsiz toplanırken, kaynaklarda adaletsiz dağıtılıyor.
KAYIT DIŞI İLE MÜCADELE
Vergi indirimini bir başka gerekçesini ise kayıtdışı ekonomi oluşturuyor. Financial Times, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın kurumlar vergisinde açıkladığı indirimleri değerlendirirken ”Türkiye, yabancı yatırımcıları çekmek için vergi oranlarını indirdi” diye yazdı. Yapılan indirimlerin beklenenden çok daha büyük olduğunu belirten gazete, Türkiye’nin yabancı sermaye konusunda uzun bir süre kararsız kaldığını savundu. “Ancak şimdi iş yaratma gereği, yüzde 14 civarında olan işsizlik oranı sorununu ele alması için hükümet üzerinde baskı oluşturuyor” yorumunu yaptı. IMF’nin de daha çok kişi ve kurumun vergi ödemeye başlaması için Türk hükümetini vergi oranlarını indirmeye özendirdiğini kaydeden gazete, Türkiye’deki kayıt dışı ekonominin büyüklüğüne işaret ederken Başbakan Erdoğan’ın şirketlerin yüzde 40’ının vergi ödemediğini söylediğini belirtti. Sonuç olarak denetimsizlik sermayeye vergi indiriminin bahanelerinden biri oldu.