AKP iktidarının acil eylem planında yer alan ve aslında 01.01.2004 tarihinde yürürlüğe sokmak istediği; ancak yeterince olgunlaştıramadığı için geri bıraktığı (kamu yönetimi reformu yasasını beklediği) sosyal güvenlik kurumlarının birleştirilmesi, emeklilik sigortası sistemi, genel sağlık sigortası sistemi yasası gibi reformlar(!) artık bizleri bekliyor. Yoksulları aldatarak iktidara gelen AKP sınıfsal tercihlerinin gereğini yerine getirmek için canla başla […]
AKP iktidarının acil eylem planında yer alan ve aslında 01.01.2004 tarihinde yürürlüğe sokmak istediği; ancak yeterince olgunlaştıramadığı için geri bıraktığı (kamu yönetimi reformu yasasını beklediği) sosyal güvenlik kurumlarının birleştirilmesi, emeklilik sigortası sistemi, genel sağlık sigortası sistemi yasası gibi reformlar(!) artık bizleri bekliyor.
Yoksulları aldatarak iktidara gelen AKP sınıfsal tercihlerinin gereğini yerine getirmek için canla başla çalışıyor. Uyguladığı IMF bütçesiyle sadece borç faizi ödemeyi ekonomi yönetimi sanan AKP iktidarı, sosyal güvenlik sistemini, emeklilik ve sağlık olarak ikiye bölerek, piyasalaştırmanın önünü açacak yasa tasarılarını gündeme getirecek. 2003 yılında hazırlanan bu yasa tasarılarına ilişkin bir çok sendikamız yeterince çaba (her zamanki gibi) göstermedi. Bugün SSK’ların devri sıcak bir gündem olarak ortaya çıkınca feryat figan ediyorlar. Oysa bu yasa tasarılarında neler yok ki…
YENİ YASA TASARILARI KİMİ İLGİLENDİRİYOR
2001 verilerine göre;
• 68.610.000 kişilik nüfusumuzun 49.307.802 kişisi sosyal güvenlik kapsamında (yeşil kart hariç) sağlık yardımı alıyor ki, bu genel nüfusun % 72’si demektir.
• 11.426.615 kişi ise yeşil kart sahibidir (% 17)
• 7.875.583 kişi sağlık yardımı almamaktadır (% 11)
AKP iktidarı, reform çalışmaları adıyla, sağlık ve sosyal güvenlik alanında değişiklikler yapmayı planlıyor. 1 Ocak 2004 itibariyle yürürlüğe sokmayı planladıkları bu yasa tasarılarının emek örgütlerince incelenmesi ve kamuoyunun bilgilendirilmesi gerekmektedir. İş yasası çıkmadan önce varolan ölüm sessizliğinin bozulması umuduyla….
***Tasarıda yer alan önemli bazı noktaları koyu puntolarla, kendi yorumlarımı parantez içinde yazıyorum.
GENEL SAĞLIK SİGORTASI SİSTEMİ VE SAĞLIK SİGORTASI KURUMU KANUNU TASARISI TASLAĞI
Amaç:
Madde 1- Kanunun amacı bu Kanun kapsamındaki kişilere, Temel Teminat Paketi ile belirlenen sağlık yardım ve hizmetlerinin sunulmasını sağlamak üzere, Genel Sağlık Sigortası Sistemini oluşturmak ve bu amaçla Sağlık Sigortası Kurumunu kurmaktır.
Kapsam:
Madde 2 -Bu Kanun, Türkiye’de sürekli ikamet eden; T.C. vatandaşları ile bunların yabancı uyruklu eş ve çocuklarını, sosyal sigorta kurumlarına tabi çalışan yabancılar ve Türkiye’nin onayladığı Sosyal Güvenlik Sözleşmeleri Kapsamında olan kimseler ile sığınmacılar ve vatansızları kapsar.
Prim alınması:
Madde 5- Genel Sağlık sigortasının gerektirdiği, ödemeler ve her çeşit yönetim giderlerini karşılamak üzere, sigortalılar, işverenler ve Devlet, genel sağlık sigortası primi öder. 4447 sayılı Kanunun 50 inci maddesinde tanımlanan İşsizlik Sigortası yardım ve hizmetlerinden yararlandırılanların hastalık ve analık sigortası hizmetlerine karşılık sigorta primlerinin hesabında esas alınan alt kazanç sınırı üzerinden hesaplanacak % 12,5 prim Kuruma aktarılır. Ayrıca emeklilerin net maaşlarının % 1 i genel sağlık sigortası payı olarak Kuruma aktarılır.
Prim oranları:
Madde 7- Prim oranı, prime esas kazancın % 12,5 idir.
a) Sağlık sigortası priminin % 6 sı 506 sayılı Kanunun 2 inci maddesinde belirtilen sigortalılar ile aynı Kanunun Geçici 20 inci maddesinde açıklanan sandıklara tabi sigortalıların ve 5434 sayılı T.C Emekli Sandığı Kanunu kapsamında çalışanların hissesi, % 6,5 i işveren hissesidir.
b) 1479 sayılı Bağ-Kur Kanunu, 2925 sayılı Tarım İşçileri Sosyal Sigortalar Kanunu, 2926 sayılı Tarımda Kendi Adına ve Hesabına Çalışanlar Sosyal Sigortalar Kanunu kapsamında olanlar ile herhangi bir Sosyal Güvenlik Kurumuna tabi olmayanlardan prim ödeme gücü olanlar primin tamamını öderler.
c) Prim ödeme gücü olmadığı tespit edilenler için Devlet genel sağlık sigortası priminin tamamını öder.
İşverenler, genel sağlık sigortasına ilişkin yükümlülükleri nedeniyle sigortalıların ücretlerinden herhangi bir indirim veya kesinti yapamazlar.
Ay İçinde Bazı İş Günlerinde Çalıştırılmayanların Durumu:
Madde 9- Bir hizmet akdine istinaden ay içerisinde bazı iş günlerinde çalıştırılmayanların, aylık, gelir ve kazançlarının bu Kanunda belirtilen prime esas asgari kazancın altında kaldığı Sosyal Hizmetler ve Yardımlar Kurumu tarafından tespit edilmesi durumunda bu kimselerin fark primleri devlet tarafından karşılanır.
(22.05.2003’te yürürlüğe giren 4857 sayılı iş yasası hepimizin bildiği gibi esnek çalışma kuralsızlığını dayatıyor. Buna göre işverenler iş yasasının 13. maddesine göre kısmi çalışma, 14. maddesine göre çağrı üzerine çalışma vb. çalışma yöntemlerini uygulayabilecek. Bu gibi durumlarda işçi çalıştığı sürenin karşılığı (haftada 20 saat) kadar ücret alacağından prime esas ücreti dolduramayacaktır. Aradaki farkın sorumluluğunu devlet üstleneceğinden işverenler bir yükten daha kurtuluyorlar.)
Katkı payları:
Madde 11- Poliklinik muayene ücreti ile ayaktan tedavide verilen ilaçlar ve sağlanan ortez, protez, iyileştirme araç ve gereç bedelleri için alınacak katkı payı Kurumca her yıl tespit edilir. Bu miktarlar sağlık hizmeti temin edilen kuruluşlara yapılan ödemeler sırasında Kurum tarafından mahsup edilir. Genel Sağlık Sigortası kapsamında sunulan sağlık yardım ve hizmetlerinden alınacak katkı payları oranları sigortalılık süresi ve prim yükümlülüklerinin düzenli ve sürekli yerine getirilmiş olmasına paralel olarak azaltılabilir. Buna ilişkin usul ve esaslar Yönetmelikte belirlenir.
(Katkı paylarının alınacağı 29.07.2003 tarih ve 4958 sayılı Sağlık Sigortası Kurumu yasasının 17. maddesinde atıfta bulunulan, 52. maddesi ile değişiklik yapılan 506 sayılı SSK yasasının 3. maddesine paralellik göstererek bu tasarıda da yer almıştır.)
Temel Teminat Paketinde Sağlanan Yardımlar Ve Yararlanma Şartları :
Madde 16- Bu Kanun kapsamında primi ödenmiş sigortalılara Temel Teminat Paketi içinde aşağıda yazılı yardımlar sağlanır:
a) Birinci, ikinci ve üçüncü basamak sağlık yardımlarının Sağlık Bakanlığı tarafından yayınlanacak Sevk Yönetmeliği hükümleri doğrultusunda temini,
b) Estetik amaçlı olanlar hariç olmak üzere ortez, protez, iyileştirme araç ve gereçlerinin sağlanması, onarılması ve yenilenmesi,
c) (a) ve (b) bentlerinde belirtilen yardımlar için gerekirse yurt içinde ya da yurt dışında başka bir yere gönderilenlerin, yol masrafı ve zarurî giderlerinin ödenmesi,
Sigortalıya verilecek ortez, protez, iyileştirme araç ve gereçlerin türleri, temin esasları, kullanma süre ve şartları, bunlar için, hangi tutar ve oranda katılım payı alınacağına dair esas ve usuller ile yol ve zarurî giderlerinin karşılanmasına dair usul ve esasları ve Kurumca hazırlanacak yönetmelik ile belirlenir.
Sigortalılara Temel Teminat Paketi İçinde Yapılacak Sağlık Yardımları :
Madde 17-Sigortalılara Temel Teminat Paketi içinde yapılacak sağlık yardımları aşağıdaki hizmet ve yardımları kapsar:
a) Sigortalının kaydını yaptırdığı birinci basamak sağlık kuruluşu, Aile Hekimi, Kurum Hekimi veya İşyeri Hekiminin aracılığı ile verilecek, kişisel koruyucu hizmetler ve ilk başvuru üzerine Kurum ve İş Yeri Hekiminin yapacağı muayene ücretleri hariç, ayakta yapılacak muayene, hekimin göstereceği lüzum üzerine teşhis için gereken klinik ve laboratuar muayenelerinin yaptırılması ve tedavisini, Kurumca uygun görülen kişisel koruyucu sağlık hizmetleri için
gerekli aşı, serum, kontraseptif malzeme v.s. ücretleri,
…
Temel Teminat Paketi dışında, ek hizmet almak isteyen kimseler veya sosyal sigorta kurumları, kapsamında bulunan sigortalılar ve hak sahipleri için, bu hizmetin karşılığı ödenmek sureti ile bu Kanun kapsamı dışında kalan sağlık yardımlarını alabilirler.
EMEKLİLİK SİGORTASI SİSTEMİ VE EMEKLİLİK SİGORTALARI KURUMU KANUNU TASARI TASLAĞI
Yaşlılık Aylığından Yararlanma Şartları
Madde 16-
A- Bu Kanunun 3 üncü maddesinin (a) bendinde belirtilen sigortalıların yaşlılık aylığından yararlanabilmesi için;
a) Kadın ise 58, erkek ise 60 yaşını doldurmuş olması ve en az 7200 gün veya,
b)61 yaşını doldurmuş ve en az 5400 gün,
Malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi ödemiş olmaları şarttır.
(Yasanın eski şeklinde (506 sayılı SSK yasası md.60/A- a ) yaş sınırı aynı olmakla birlikte ödenecek prim günleri 7000 gün ya da (md.60/A- b) 58-60 yaşını doldurmak, 25 yılını doldurmak ve en az 4500 gün prim ödemek ile sınırlıydı. )
B- (A) bendinde sözü edilen sigortalılardan;
a) 50 yaşını dolduran ve en az 20 yıldan beri sigortalı olarak Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca tespit edilen maden işyerlerinin yeraltı iş yerlerinde sürekli çalışan ve bu işlerde en az 5000 gün malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi ödeyenler,
(Maden işyerlerinde çalışan işçiler için 50 yaşını doldurma zorunluluğu getirilmiştir.)
b) 50 yaşını dolduran ve en az 25 yıldan beri sigortalı olarak ikinci fıkranın (a) bendinde sözü edilen iş yerlerinin yeraltı münavebeli işlerde çalışan ve bu işlerde en az 4000 gün malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi ödeyenler,
c) 55 yaşını dolduran ve malullük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına tabi çalışmalarının en az 1800 gününü ikinci fıkranın (a) bendinde sözü edilen işyerlerinin yeraltı işlerinde geçiren ve birinci fıkranın (a) veya (b) bentlerinde belirtilen diğer şartları yerine getirenler de,
yaşlılık aylığına hak kazanırlar.
C-Bu Kanunun 3 üncü maddesinin (b) ve (c ) bendinde belirtilen sigortalıların yaşlılık aylığından yararlanabilmesi için;
a) Kadın ise 58, erkek ise 60 yaşını doldurmuş ve 25 tam yıl veya,
b) 61 yaşını doldurmuş ve en az 5400 gün,
Malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi ödemiş olması şarttır.
D- Sigortalı olarak ilk defa çalışmaya başladığı tarihten önce bu Kanunun 9 uncu maddesine göre malül sayılmayı gerektirecek derecede hastalık veya arızası bulunan ve bu nedenle malullük aylığından yararlanamayanlar 5400 gün malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi ödemek suretiyle emekli olabilirler.
E-Yukarıdaki fıkralarda belirtilen yaşlılık aylıklarından yararlanabilmek için, sigortalının çalıştığı işten ayrıldıktan veya işyerini kapattıktan sonra yazılı istekte bulunması şarttır.
Bu Kanunun 3 üncü maddesinin (b) bendinde belirtilen sigortalılar için ayrıca, yazılı talepte bulunduğu tarih itibariyle prim ve her türlü borçlarını ödemiş olmaları şartı aranır.
F-Sigortalıların bu maddenin A bendine göre emekli olabilmeleri için çalışmalarının son üç yılını bu Kanunun 3 üncü maddesinin a bendi kapsamında geçirmeleri şarttır.
Haksahiplerine Aylık Bağlanması
Madde 24- Ölen sigortalının 23 üncü madde gereğince tespit edilecek aylığının;
a) Bu kanuna tabi bir işte çalışan ya da bu çalışmalarından dolayı gelir veya aylık alan eşine yüzde 50 si, çalışmayan ya da bu çalışmalarından dolayı gelir veya aylık almayan dul eşine % 75’i, haksahibi çocuğu bulunan dul eşine ise %50’si,
b) Bu kanuna tabi olarak yurtiçinde ya da yurt dışında çalışmayan veya kendi çalışmalarından dolayı gelir veya aylık almayan çocuklardan,
25 yaşını veya yüksek öğrenim görenler için 27 yaşını doldurmamış ve evli olmayan veya yaşları ne olursa olsun çalışamayacak derecede malul durumda olanların her birine % 25’i,
(506 sayılı yasanın Md.68-C/a fıkrasına göre kız çocuklarına bağlanan yetim maaşında yaş sınırı yoktu. )
İş Kazasının Tanımı-Bildirilmesi ve Soruşturulması
Madde 31- İş kazası;
a) Sigortalının işyerinde bulunduğu sırada işyerinin mahiyetinden veya çalışma konusundan ileri gelen veya işyerinde sigortalının ihtiyaçlarını karşılamak üzere ayrılan alanlarda bu ihtiyaçlarını karşılamak için bulundukları sırada husule gelen ,
…
Sürekli İş Göremezlik Gelirinin Hesaplanması
Madde 36- Sürekli iş göremezlik geliri sigortalının mesleğinde kazanma gücünün tamamını veya bir kısmını yitirmiş bulunmasına göre hesaplanır.
Sürekli ve tam iş göremezlikte sigortalıya aylık kazancının % 70’ine eşit bir gelir bağlanır.
Sürekli kısmi iş göremezlikte sigortalıya bağlanacak gelir, tam iş göremezlik geliri gibi hesaplanarak bunun iş göremezlik derecesi oranındaki tutarı kendisine verilir.
Sürekli kısmi veya sürekli tam iş göremez durumundaki sigortalı, başka birinin sürekli bakımına muhtaç ise bu şekilde tespit edilen gelir % 20 arttırılarak ödenir.
(Yasanın eski şeklinde (506 sayılı yasa md.20 son fıkra) bu miktar % 50 arttırılarak ödenir şeklindeydi.)
Prim Oranları
Madde 46- Bu Kanuna göre alınacak prim oranları,
a) Malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi, sigortalının kazancının % 20’sidir. Bunun % 9’u sigortalı hissesi, % 11’i de işveren hissesidir.
b) Maden işyerlerinin yeraltı işleriyle, bu kanunda belirtilen itibari hizmet uygulanan işyerleri kapsamında fiilen çalışan sigortalılar için alınacak malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi, sigortalının kazancının % 25’idir. Bunun % 11’i sigortalı hissesi, % 14’ü de işveren hissesidir.
(Burada maden işçilerine ek bir yük getirilmektedir. 506 sayılı yasada bu tür sigortalılar için farklı prim söz konusuydu (% 22), ancak aradaki % 2’lik fark işverenlerin sorumluluğundaydı.)
c) Kısa vadeli sigorta kolları primi, prime esas kazancın %3’üdür. Primin yarısı sigortalı, yarısı da işveren hissesidir.
(Bu fıkrada tanımlanan kısa vadeli sigorta kapsamına iş kazaları, meslek hastalıkları, hastalık ve analık sigortası girmektedir. Yukarıdaki açıklamadan bu primlerin işçi ve işveren arasında paylaştırıldığı görülmektedir. Oysa 506 sayılı yasada (Md.73/A,B,C) iş kazaları, meslek hastalıkları, ve analık sigortası bu primler işveren tarafından karşılanmaktaydı. Taslakla işverenlerin prim yükü azaltılmaya çalışılıyor. Ayrıca 506 sayılı yasada sadece hastalık sigortası primlerinin oranı % 11 iken (% 5 işçi, % 6 işveren payı) taslakta iş kazaları, meslek hastalıkları, hastalık ve analık sigortası primlerinin toplamı % 3 olarak yer almaktadır. Daha az prim toplayarak nasıl hizmet verilebileceği sorulabilir, ancak verilen hizmetin katkı payı adı altında ücretlendirilecek olması, yani sağlığın metalaştırılarak piyasaya sunulması soruyu gereksiz kılıyor.
506 sayılı yasaya göre sigortalıların prim yükü kazancın % 14’ü iken, bu taslakla yüzde %10,5’e; işverenlerin yükü ise % 20,4’ten %12,5’e düşmektedir. Kim daha kazançlı?
Ayrıca bu primlere tasarı halindeki Genel Sağlık Sigortası için ödenecek %12,5 prim dahil değildir. % 6’sı sigortalıl
ar % 6,5’i işverenler tarafından ödenecek bu primler eklendiğinde, sigortalıların prim yükü kazancın % 16,5’ine, işverenlerin yükü % 19’a çıkacaktır. Toplamda ise işçilerin prim yükü bugüne göre % 2,5 artacak işverenlerinki ise % 1,5 azalacaktır.)
d) Kısa vadeli sigorta kolları prim oranı tehlike sınıf ve derecesine göre % 5 daha artırılabilir. Artırılan primin tamamını işveren öder. d) Kısa vadeli sigorta kolları prim oranı, 4 üncü maddenin ikinci fıkrasının (a) bendinde belirtilen çıraklar için kazancının % 2’idir. Bunun yarısı sigortalı hissesi, yarısı da işveren hissesidir.
e) Sosyal güvenlik destek primi, sigortalının kazancının % 20 sidir. Bunun yarısı sigortalı hissesi, yarısı da işveren hissesidir
f) Kendi nam ve hesabına çalışan sigortalılar a bendinde belirtilen primlerin tamamını kendileri öder.
Muammer CİVELEK