6 Mayıs 2024 tarihli Hatay Valiliği paylaşımı, bir ziyarete dair! Hatay Cumhuriyet Savcısı Tugay Özkahraman, Vali Mustafa Masatlı’yı ziyaret etmiş! Ziyarete dair bir detay yok… 7 Şubat 2024 tarihinde, Hatay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın Hatay Valiliği’ne ilettiği, 6 Şubat depremlerine ilişkin soruşturma talebi gündeme gelmiş midir?
6 Mayıs 2024 tarihli Hatay Valiliği paylaşımı, bir ziyarete dair! Hatay Cumhuriyet Savcısı Tugay Özkahraman, Vali Mustafa Masatlı’yı ziyaret etmiş! Ziyarete dair bir detay yok… Kısa süren ziyaretin sohbet konusu içinde neler olduğunu bilmiyoruz ama merak ediyoruz!
7 Şubat 2024 tarihinde, Hatay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın Hatay Valiliği’ne ilettiği, 6 Şubat depremlerine ilişkin soruşturma talebi gündeme gelmiş midir? Savcılığın adalet talebini aylardır çekmecesinde bekleten Vali Mustafa Masatlı’nın buna dair gerekçeleri gündeme gelmiş midir? Geciken/geciktirilen adaletin yarattığı duygusal tahribat/mobbing gündeme gelmiş midir? Soruşturma talebinin geciktirilmesi noktasında “siyasi baskı var” diyenlerin iddiaları gündeme gelmiş midir? Hatay İl Sağlık eski Müdürü Mustafa Hambolat ve varsa, tespit edilecek başka kamu görevlileri hakkında, depremde yıkılan/zarar gören/çok sayıda insanın ölümüne neden olan hastanelerle ilgili olarak, “görevini kötüye kullanma” başlığında açılacak dosyayı bekleyen depremzede aileler gündeme gelmiş midir? Eşi, 6 Şubat depremlerinde yıkılan Hatay Devlet Hastanesi Ek Hizmet Binası’nın enkazı altında vefat eden, Hatay/Antakyalı sendikacı/sağlık çalışanı Abdullah Gül’ün gündeme taşıdığı, deprem öncesi bakanlık yazışmalarına da yansıyan o “Hastane depreme dayanıklı değil” tespitleri gündeme gelmiş midir? Bu soruşturmaya izin verilirse, hakkında suç duyurusunda bulunulacaklar listesinin, Hatay İl Sağlık eski Müdürü Mustafa Hambolat ile sınırlı kalmayacağı, eski Vali’den Bakan’a kadar uzayacak çok sayıda ismin de o adalet çemberi içine alınabileceği gündeme gelmiş midir?
Merak ediyoruz!
Hatay Cumhuriyet Savcısı Tugay Özkahraman, kendi savcılığının talebini, kayıpları için adalet bekleyenlerin yorgun kalabalığını, bu ziyarette dile getirmiş midir?
Buna dair bu kaçıncı yazım ve kaçıncı paylaşımım, hatırlamıyorum, ama utanıyorum!
Ben, “Dosyaya ne oldu?” diye sormaktan utanıyorum! “Dosya niye bekletiliyor” diye sormaktan utanıyorum! Aylardır bu konuda konuşmayanları izledikçe, onların “sanki hiç birşey olmamış” gibi hayata kaldıkları yerden devam etmelerinin şahitliğinde, “Orada kimse var mı?” diye sormaktan utanıyorum! “Sesimi duyan var mı?” diye bağıra bağıra ölenlerin 6 Şubat’ının adaletsiz kalmış o yağmurlu gecesinden bugüne kadar geçen zamanda “Vicdanınız hiç sızlamadı mı?” diye sormaktan utanıyorum! Ankara’daki halkın Meclis’inde de benzer önergelerin reddedildiği bir Türkiye gerçeğinde, “Benim acımı hissetmiyor musun?” diye sormaktan utanıyorum! Hatay Valiliği ve ilgili Bakanlık arasındaki yazışmalara dahi yansıyan, “depreme dayanıklı değil” denen hastanelerin enkaza dönmüş hallerini bugün hala “Nasıl oluyor da savunabiliyorsunuz?” diye sormaktan utanıyorum! Bizler sizlere bu kadar ısrarla sorarken, en ufacık bir cevap için bile gözlerinizin içine bakarken, “Sessiz kalmaktan rahatsız olmuyor musunuz?” diye sormaktan utanıyorum!
Ben, utanıyorum…
Sizin de utanmanızı bekliyorum…
Yok, daha fazla beklemek de istemiyorum!
6 Şubat’ta kaybettiklerine kefen bile giydiremeden defnetmek zorunda kalanların şehrinde, sadece anlaşılmak istiyorum! Koca bir şehrin koca bir mezarlığa döndüğü bir coğrafyanın en aç olduğu adalet noktasında doyurulmasını istiyorum! Birilerinin korunduğu izlenimini fazlasıyla veren bu “dosya geciktirme” işlemini eline yüzüne bulaştıranların, vicdanen temizlenmelerini istiyorum! Hatay Valiliği’ne siyaseten baskı yapıp, dosyayı hasıraltı etmeye çalışanlar da varsa, onları da sermayesinden fazlasıyla yedikleri inançlarına havale ediyorum!
Haklısınız, kul hakkını birbirine servis edenlerin geğirtileri arasında, bu havale işleminden de çok bir şey beklemiyorum!
Sendika.Org, yayın hayatına başladığından bu yana işçi sınıfı hareketinin, solun ve genel olarak toplumsal muhalefetin gündemine ilişkin, farklı politik perspektiflerden düşünsel katkılara açık bir tartışma platformu olagelmiştir. Sitemizde yayımlanan yazılar yayın kurulunun politik perspektifiyle uyumluluk göstermeyebilir. Amacımız, mücadelenin gereksinim duyduğu bilimsel ve politik bilginin üretimini zenginleştirecek tüm katkılara, yayın ilkelerimiz çerçevesinde, olabildiğince yer verebilmektir.