İstanbul, İzmir ve Ankara’da; Van Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanı seçilen Abdullah Zeydan’a mazbata verilmemesi protesto edildi
İstanbul Emek, Barış ve Demokrasi Güçleri, Van’da Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi’nin (DEM Parti) seçilmiş belediye eşbaşkanı Abdullah Zeydan’ın memnu haklarının geri alınarak mazbatanın AKP’li Abdulahat Arvas’a verilmesine tepki gösterdi.
DEM Parti Kadıköy İlçe Örgütü önünde düzenlenen eylemde “Van halkının iradesi gasp edilemez” pankartı açıldı.
Basın açıklamasını okuyan DEM Parti Milletvekili Çiçek Otlu, partilerinin 31 Mart 2024 yerel seçimlerinde Van’dan eşine az rastlanır bir zaferle çıktıklarını ve 14 belediyenin tümünü DEM Parti’nin kazandığını belirtti.
Otlu, şöyle devam etti:
Yetkili savcılık talimat niteliğindeki bu idari itiraz yazısı üzerine kesinleşmiş memnu hak kararını veren mahkemeye yeniden başvurmuştur. Mahkeme aynı gün kesinleşmiş memnu hak kararını geri almış ve memnu hak talebini ret etmiştir. Karar henüz kesinleşmeden, yeni itiraz ve temyiz hakkı kullanılmadan hemen YSK’ya bildirimde bulunmuştur. Belediye Eş Başkanımız Abdullah Zeydan’ın memnu haklarını iadesini kabul kararını veren aynı mahkeme aldığı kararı çiğnemiş ve hukuk güvenliği hakkını yok etmiştir. Bu girişim halk iradesini yok sayan bir anlayışın ürünüdür.
Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) Eş Genel Başkanı Şahin Tümüklü, faşist rejimin kayyum siyasetini son 10 yıldır her seferinde denediğini ve kendini tahkim etmenin bir biçimi olarak gösterdiğini belirtti. Türkiye işçi sınıfı ve ezilenlerin ise sosyal şovenizmle zehirlenmeye çalışıldığını kaydeden Tümüklü, “Ama her seferinde Kürt halkının direnişiyle karşı karşıya kaldı ve kalmaya devam ediyor. Bugün Van direniyor, Şırnak direniyor, Hilvan direniyor, Kürdistan direniyor” dedi.
Türkiye’den sosyalistler olarak da buradan ses verdiklerini ama bunun yeterli olmadığını belirten Tümüklü, şöyle devam etti:
Kürt özgürlük mücadelesiyle Türkiye işçi sınıfının mücadelesini birleştirmek, Kürt özgürlük mücadelesiyle Türkiye devriminin, sosyalistlerin, kadınların, gençlerin mücadelesini birleştirmek göreviyle karşı karşıyayız. Çünkü Kürt halkı için eşitliği ve özgürlüğü sağlamadığı her durumda bu faşist rejim kendini tahkim etmeye, büyütmeye devam edecek. O nedenle bugün Kürdistan’daki serhildana sokaklarda, mahallelerde, okullarda, fabrikalarda ses olmalıyız, bu sesi yükseltmeliyiz.
Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Eş Sözcüsü Esengül Demir, bütün hilelere, taşımalı seçmenlere rağmen AKP’nin irade gaspı için her türlü hileye başvurduğunu belirten Demir, “Siyaseten bitmiş, tükenmiş, meftaya dönmüş bu iktidarın son çırpınışlarıdır. Amed’de, Muş’ta, Van’da çok büyük bir ders aldılar. Sokaklar bizimdir, direniş bizimdir. Asla bu kayyum siyasetine teslim olmayacağız” dedi.
EMEP Genel Başkanı Seyit Aslan, Van halkının seçme hakkının gasp edilmesini kınayarak, “Saray iktidarına sesleniyoruz: Ne Kürt halkı, ne Türk halkı ne de Türkiye işçi ve emekçileri sizin baskılarınıza, zulmünüze boyun eğmeyecektir. Henüz 31 Mart seçimlerinin mazbatalarındaki ıslak imzalar kurumadan tek adam rejimi ve onun yanındaki gerici güçler Van’da Kürt halkının iradesini çalmaya kalkıyorlar” dedi. “31 Mart yerel seçimlerinde emekçilerin iradesini tanımayanları biz de tanımıyoruz” diyen Aslan, iktidara seslenerek kayyum politikalarından vazgeçme çağrısı yaptı.
Birleşik Mücadele Güçleri adına söz alan Muhammed Hizmetçi, Kürt halkının kurtuluşunun Türkiye halklarıyla birlikte olduğunu belirterek, “Buradan tüm ezilen kesimlere sesleniyoruz, bugün Kürt halkının iradesinin gasp edilmesine karşı birlikte sokağa çıkmazsak, faşizme karşı dövüşmezsek, yarın çok geç olacak” dedi.
Eylem boyunca, “Abdullah Zeydan onurumuzdur”, “Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiçbirimiz” sloganları atıldı.
İstanbul’dan sesleniyoruz, kirli ellerinizi Kürt halkının iradesinden çekin!#JiboWanêRABE pic.twitter.com/wPA8jetbN2
— DEM Parti İstanbul (@dempartistanbul) April 2, 2024
İzmir Emek ve Demokrasi Güçleri, Türkan Saylan Kültür Merkezi önünde buluşarak “Van halkının iradesi gasp edilemez” yazılı pankart açtı. Eylemde basın açıklaması yapıldı. Açıklamadan sonra kitleye polis saldırdı.
Açıklamanın tamamı şöyle:
Van halkının iradesine yapılan yargı darbesini kabul etmiyoruz.
Van İl Seçim Kurulu, 31 Mart 2024’de yapılan yerel seçimlerde, Van Büyükşehir Belediye Başkanı olarak seçilen Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM) adayı %55 oranında oy alan Abdullah Zeydan’ın yerine, %27 oranında oy alan ikinci sıradaki AKP adayını belediye başkanı olarak belirledi.
Yüksek Seçim Kurulu tarafından adaylık şartlarına sahip olduğu tespit edilen ve adaylığı kabul edilen Abdullah Zeydan hakkında, Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından 2022 tarihinde verilen memnu hakların iadesine ilişkin karara karşı iki yıl sonra, 29 Mart 2024 Cuma günü, mesai saatinin bitmesine beş dakika kala, Adalet Bakanlığı itiraz başvurusunda bulunmuş, önceki kararı veren mahkeme jet hızıyla itirazı kabul etmiştir.
Bu karar henüz kesinleşmeden Van İl Seçim Kurulu tarafından işleme konmuş ve Abdullah Zeydan’ın belediye başkanlığı engellenmiştir.
Bu karar ile siyasal iktidarın temsil ettiği yürütmenin yargı üzerindeki tahakkümü bir kez daha açıkça ortaya çıkmıştır. Seçmen iradesi gasp edilmiş, Anayasa’da ifadesini bulan hukuki belirlilik ve hukuki güvenlik ilkeleri ihlal edilmiştir.
Abdullah Zeydan’ın belediye başkanlığı engellendiği gibi seçimleri öncesi bölgede birçok il ve ilçe merkezinde seçmen sayısı ve nüfus yoğunluğuyla orantılı olmayan asker veya polislerin seçmen olarak kaydedildiği, bu kayıtlara yapılan itirazların ise ilçe seçim kurullarınca reddedildiği basına yansımıştı.
Ancak Yüksek Seçim Kurulu’nun seçime gölge düşürecek bu duruma sessiz kalması nedeniyle 31 Mart 2024 tarihinde yapılan seçimlerde bölgede birçok il ve ilçe merkezinde asker veya polislerin toplu oy kullandıklarına ilişkin görüntüler basına yansımıştır.
İlçe seçim kurullarının konuya ilişkin ret kararı gerekçelerinde; jandarma veya emniyet müdürlüklerinden gelen yazılara dayanıldığı, bu yazılarda asker veya polislerin seçim günü yapılacak görevlendirilme kapsamında seçmen olarak belirtilen merkeze kaydedildiği belirtilmiş, ancak seçim günü asker ve polislerin güvenlik tedbiri çalışmasına dahil olmadan sabahın erken saatlerinde oy kullanıp şehri topluca terk ettiklerine dair görüntüler, bu kişilerin güvenlik ihtiyacı kapsamında seçim bölgelerinde olduğu konusunda kamuoyunda ciddi şüphelere yol açmıştır.
Seçme, seçilme ve siyasi faaliyette bulunma hakkı temel insan haklarından olup demokrasinin vazgeçilmez unsurlarından biridir. Halk iradesinin hiçbir etki altında kalmadan serbestçe sandığa yansıması da seçme, seçilme ve siyasi faaliyette bulunma hakkının vazgeçilmez temel unsurudur. Anayasa’nın 67. maddesine göre seçimler yargı yönetim ve denetimi altında yapılır. Asıl olanın güvenlik ihtiyacının olup olmadığının ilçe seçim kurulları tarafından belirlenmesi olduğu, bu anlamda ilçe seçim kurullarının tamamen jandarma veya emniyet müdürlüğünden gelen yazıları mutlak doğru olarak kabul ederek itirazları reddetmesi ile Van İl Seçim kurulu tarafından Abdullah Zeydan’ın belediye başkanlığının gasp edilmesi birlikte değerlendirildiğinde İktidarın yargı eliyle seçime ve sonuçlarına müdahalesini açıkça göstermektedir.
Sonuç olarak belirtmek isteriz ki; tarafsız ve bağımsız yargının, hukukun üstünlüğünün, demokratik hukuk devletinin ve kuvvetler ayrılığı ilkesi gereğince İl Seçim Kurulu ile Yüksek Seçim Kurulunu seçmen iradesini tanımaya ve hukuka uygun davranmaya çağırıyoruz.
DEM Parti Wan Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanımız seçilen Abdullah Zeydan’ın şahsında Kürt Halkının iradesinin gaspedilmek istenmesi Ankara İL Örgütümüz önünde protesto ediliyor!#VandaDarbeVar
ayağa kalk! pic.twitter.com/5By6q408fu— DEM Parti Ankara (@DEMankara) April 2, 2024
Sendika.Org