DEM Parti milletvekilleri Burcugül Çubuk ve Mehmet Rüştü Tiryaki Meclis’te düzenledikleri basın toplantısında 34 aydır Sırbistan’da tutulan devrimci Ecevit Piroğlu’nun durumunu kamuoyuyla paylaşıp Sırbistan hükümetini Piroğlu’nun üçüncü bir ülkeye gitme hakkını tanımaya çağırdı
Türkiye-Sırbistan Parlamentolar Arası Dostluk Grubu üyesi DEM Parti milletvekilleri Burcugül Çubuk ve Mehmet Rüştü Tiryaki Meclis’te düzenledikleri basın toplantısında 34 aydır Sırbistan’da tutulan devrimci Ecevit Piroğlu’nun durumunu kamuoyuyla paylaşıp Sırbistan’a bir çağrı yaptı.
BM İşkenceyi Önleme Komisyonu ve AİHM’in Piroğlu’nun Türkiye’yi iadesini yasaklamasının ardından doğan üçüncü bir ülkeye gitme hakkının da engellendiğini ifade eden Çubuk ve Tiryaki, Sırbistan hükümetini kendi yasalarına ve uluslararası sözleşmelerin getirdiği yükümlülüklere uymaya çağırdı.
Yaşadığı hukuksuzluk nedeniyle Piroğlu’nun açlık grevinde olduğunu ifade eden Çubuk ve Tiryaki, Piroğlu’nun sağlığından ve güvenliğinden Sırbistan hükümetinin sorumlu olduğunu hatırlattı.
TBMM'den Ecevit Piroğlu'nun özgürlüğü için Sırbistan'a acil çağrı
Türkiye-Sırbistan Parlamentolar Arası Dostluk Grubu üyesi Milletvekili Burcugül Çubuk ve DEM Parti Milletvekili Rüştü Tiryaki mecliste basın toplantısı düzenledi@MFASerbia @SRBinTurkiye https://t.co/J5eMqJQ4wH pic.twitter.com/4GN4JSxeuA
— Umut Gazetesi (@gazeteumut) April 5, 2024
Burcugül Çubuk yaptığı açıklamada, Ecevit Piroğlu’nun hukuksuz bir şekilde Sırbistan’da tutulma sürecini şöyle anlattı:
Ecevit Piroğlu 34 aydır Sırbistan’da bir nevi bir mahkum gibi bir mülteci kampında tutuluyor. Gerekçesi ise kendisiyle ilgili bir Interpol arama emri olması. Türkiye tarafından kendisiyle ilgili bir Interpol arama emri çıkartılmış. Piroğlu tam olarak da siyasi faaliyetleri nedeniyle ülke dışına çıkmak zorunda kalmış. Kobanê’de IŞİD saldırganlığına karşı, Kürt halkının yanında olmaya gitmiş, IŞİD’e karşı savaşmış bir devrimci. 34 ay önce buradan Sırbistan’a Türkiye Cumhuriyeti pasaportuyla geçtiğinde bu Interpol araması gerekçe göstererek kendisi gözaltına alınıyor.
Ve hukuki süreç başlamış oluyor. Fakat hukuki sürece ilişkin birçok sıkıntı yaşıyor. Sırbistan’ın kendi yasalarına uymadığı bir süreç başlamış oluyor. Kendi yasaları açısından iadeye gerektirmeyen bir suçlamayla gözaltına alınan Piroğlu, tutuklanıyor ve bir yıl tutuklu kalıyor. Bu, Sırbistan yasalarındaki maksimum tutukluluk süresi olduğu için ve bırakılması gerekirken BM İşkenceyi Önleme Komisyonu ve AİHM’in iadesini yasaklamasına rağmen Tutukluluğu bittikten sonra kendisi bir kampa götürülüyor ve bu kamptan da maksimum süreyi doldurduktan sonra Ocak 2023’te bırakılıyor.
Fakat bırakılır bırakılmaz içinde bulunduğu araç durdurularak gözaltına alınıyor ve sahte evrak bulundurmakla suçlanıyor. Mahkeme sürecinde anlıyoruz ki polisler böyle bir sahte evrakın aracın bagajında mı, bir çantanın içinden mi, nereden aldıklarını belirtmiyor. Evrakı zaten Piroğlu da reddediyor.
Kendi kimliğini beyan eden pasaportu olmasına rağmen sahte evrakla ilgili bir suçlamayla bir yıl daha hapsediliyor ve en yüksek cezayı alıyor. Sırbistan’da birçok insanın hapis cezası almadığı, tutuklu yargılanmadığı bir suçlamadan bir yıl boyunca hapiste tutuluyor ve en yüksek cezayı alıyor. Akabinde de bırakılır bırakılmaz tekrar bir kampa gönderiliyor.
Bütün bu süreç içerisinde Piroğlu kendisinden yönelik hukuksuzluklara, haksızlıklara karşı önce 136 günlük bir açlık grevine girdi. Bu açlık grevi sürecinde gerekli tıbbi yardım alamadığı gibi açlık grevi bittikten sonra da ihtiyacı olan tıbbi yardım alamadığı için sağlığı giderek kötüye gitti.
Şu an tutulduğu kamp ise adı kamp olsa da tam bir hapishane. Burada kendisinin kimseyle görüşmesine izin verilmiyor. İhtiyaçları karşılanmıyor. Ve bu nedenle tekrar açlık grevine başladı. Aynı zamanda Piroğlu’nun Türkiye’ye iadesini engelleyen uluslararası kararlar nedeniyle açığa çıkan üçüncü bir ülkeye gidişi de engelleniyor. Piroğlu’nun başvurusunun önündeki engel kaldırılmalıdır.
Bunları aslında Türkiye-Sırbistan Parlamentolar Arası Dostluk Grubu üyesi bir parlamenter olarak da söylüyorum. Sırbistan hükümetine bir çağrı yapmak istiyorum. Sırbistan hükümetini kendi yasalarını uygulaması, tarafı olduğu uluslararası sözleşmelere uyması ve üzerindeki bu insan haklarına aykırı uygulama yükünü kaldırması çağrısında bulunuyorum. Piroğlu, yaşam hakkını eline almak için özgür yaşamak için ikinci kez açlık grevinde ve kendisinin ihtiyacı olan ilaçlar dahi son birkaç hafta içerisinde temin edilmiş durumda.
Ne herhangi bir sağlık kontrolü yapılıyor ne gidişatına dair takip yapılıyor ne de üçüncü bir ülkeye gitmek isteğine dair işlemler ilerletiliyor. Sırbistan hükümeti kendi yasalarına ve uluslararası sözleşmelere uymakla mükelleftir. Sırbistan hükümeti hiç kimseyi açlık grevindeki Türkiyeli bir devrimcinin ölümünü izlemek zorunda bırakmamalıdır. Ecevit Piroğlu’nun başına gelecek her şeyden sorumlu olduklarını, onun güvenliği ve sağlığından sorumlu olduklarını hatırlatmak istiyoruz.
Sendika.Org