Bu vesileyle, Arap coğrafyasında ve dünyanın dört bir yanında mücadele eden tüm kadınlara, özellikle de savaş ve yıkım makineleri karşısında sağlam ve dirençli duranlara selamlarımızı ve dayanışmamızı iletiyor, sesimizi her alanda onlarla birlikte yükseltiyoruz. Özgürlük ve eşitlik bayrağını yükselten her kadına selam olsun
Filistinli kadınlar bu yıl 2024 Dünya Kadınlar Günü’nü, Filistin’in, Siyonistlerce sömürgeleştirilmesinin başlangıcından bu yana gerçekleşmiş en uzun imha dönemlerinden biri olan Siyonist soykırım savaşıyla karşı karşıya kaldıkları bir dönemde anıyor.
Filistinlilere ait ne varsa yok etme ve soykırım savaşının 153 günü boyunca, 7 Ekim 2023’te El Aksa Tufanı’nın destansı muharebesi başladığından bu yana, Filistinliler kararlılıklarını korudu ve başta silahlı mücadele olmak üzere her türlü yolla, savaşmaya devam etti.
Ulusal ve toplumsal kurtuluş mücadelemizi güçlendiren Dünya Kadınlar Günü’nü dünyanın dört bir yanındaki tüm kadın ve erkek özgürlük savaşçılarıyla birlikte kutluyoruz. Bu günü, küresel imkânları denetimlerinde tutmak ve halkları, meşru kaynakları üzerindeki egemenliklerinden, ulusal bağımsızlıklarından ve kendi kaderlerini tayin hakkından mahrum bırakmak için hiçbir çabadan kaçınmayan sömürgeci güçlerin artan vahşetinin bir sonucu olarak özellikle kadınların, çocukların ve ezilen halkların acılarının arttığı bir dünyada, kadınlar için eşit hakların güçlendirilmesi mücadelesine ve her türlü baskıya, yoksullaşmaya, gerici güçlere, ırk ayrımcılığına, yerleşimci-sömürgeciliğe ve soykırım savaşlarına karşı ortak kavgaya adanmış bir mücadele günü olarak görüyoruz.
Bu günü, Filistinli kadın özgürlük savaşçılarımız her alanda Siyonist terörist baskı makinelerine karşı koyarken kutluyoruz. Bu Siyonist mekanizma insani, feminist ve ulusal çabaları her anlamda bastırmaya devam etmekte ve hatta feminist faaliyetleri terörizm olarak sınıflandırarak insan hakları eylemcilerini ve savunucularını tutuklayacak ve sindirecek kadar ileri gitmektedir.
Bu günü, son aylarda Filistinli anneleri, feminist öğrencileri ve eylemcileri hedef alan tutuklamaların yanı sıra ailelerin zorla yerlerinden edilmesi, evlerin yıkılması, Filistinli çocukların Gazze’nin sokaklarında ve evlerinde tutuklanması ve öldürülmesinin yanı sıra Siyonist suç milisleri tarafından kaçırılan ve artan sayıları bilinemeyen kadın ve erkek savaş esirlerinin de bulunduğu işgal hapishanelerinde 70 Filistinli kadın esir dik ve dirençli bir şekilde dururken anıyoruz.
Aralarında Filistinli kadın esirlerin de bulunduğu çok sayıda Filistinli esir işgal zindanlarında işkence sonucu şehit olurken, kimileri de işgalcilerin kendilerine tıbbi bakım sağlamayı reddetmesi nedeniyle ağır sağlık sorunları yaşayarak ve aileleriyle vedalaşma yönündeki son istekleri bile yerine getirilmeden şehit oldu.
Biz bu günü kutlarken, sömürgecilik, Gazze’de işlenen cinayetler ve imha suçlarıyla Filistinli kadınlara en vahşi Nazi-faşist biçimiyle saldırmaya devam ediyor. Temsil ettikleri her şey ve Filistin hayatının üremesindeki etkileri nedeniyle kadınlara yönelik sistematik saldırılarla sadece Gazze’deki direnişin değil, aynı zamanda Filistin varlığının da yok edilmeye çalışıldığı açıkça ortaya çıkmıştır.
Yine de Filistinli kadınlar, her zaman olduğu gibi, yıkılmamak için her yolu deniyor; Filistinli kadınlar, katliamlar ve yıkım yüzünden yaşadıkları tüm acı ve gözyaşlarına rağmen asla pes etmeyecek; güçlerini Filistinlilerin topraklarına duydukları sevgiden, Siyonist sömürgecilerin, ister kıtlık ya da cinayetlerle isterse dolaylı ya da doğrudan yıkım biçiminde, insandışılaştırma mekanizmalarıyla elinin ulaşamayacağı bu sevgiden alarak, anne olma yeteneğine hâlâ sahipler.
Bizim mücadelemiz haklar ve insan yaşamı içindir, bugün yıkılanları yeniden inşa etme ve geçmişte bizden çalınanları geri alana kadar mücadeleye devam etme ve hatta anayurdumuza ve köylerimize geri dönme gücüne sahibiz, dünyanın tüm füzeleri ve bombaları başımıza düşse bile, evlerimizi yıksalar bile, bizi gömseler bile ölmeyeceğiz, enkazlardan ayağa kalkacak ve zafer bayrağını yükselteceğiz.
Bu vesileyle, Arap coğrafyasında ve dünyanın dört bir yanında mücadele eden tüm kadınlara, özellikle de savaş ve yıkım makineleri karşısında sağlam ve dirençli duranlara selamlarımızı ve dayanışmamızı iletiyor, sesimizi her alanda onlarla birlikte yükseltiyoruz.
Özgürlük ve eşitlik bayrağını yükselten her kadına selam olsun.
İnsan haklarının, halkların ulusal haklarının savunucusu ve şerefli bir yaşamı onurlandıran tüm kadınlara.
Arap şehirlerinin ve dünyanın sokaklarında ve tüm mücadele alanlarında direnen Arap ve her ulustan kitlelere selam olsun.
Erkek ve kadın şehitlere sonsuza kadar şan olsun.
Esirlerimize özgürlük.
Yaralılar için acil şifalar.
Direniş için zafer… Filistin’e özgürlük.
İşgal Altındaki Filistin, 8 Mart 2024
Filistin Kadın Komiteleri Birliği
* Filistin Kadın Komiteleri Birliği tarafından 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde yayımlanan açıklamadır. Filistin’in Sesi Kolektifi tarafından Sendika.Org için çevrilmiştir.
Sendika.Org, yayın hayatına başladığından bu yana işçi sınıfı hareketinin, solun ve genel olarak toplumsal muhalefetin gündemine ilişkin, farklı politik perspektiflerden düşünsel katkılara açık bir tartışma platformu olagelmiştir. Sitemizde yayımlanan yazılar yayın kurulunun politik perspektifiyle uyumluluk göstermeyebilir. Amacımız, mücadelenin gereksinim duyduğu bilimsel ve politik bilginin üretimini zenginleştirecek tüm katkılara, yayın ilkelerimiz çerçevesinde, olabildiğince yer verebilmektir.