Üyesi Diren Keser’in tutuklanmasına ilişkin Mersin’deki Özgür Çocuk Parkı’nda basın açıklaması yapan DİSK Basın İş; “Meslektaşımıza verilen ceza esasında özgür basına, doğru habere, muhalefetin sözüne, habercilik kimliğine verilmiş bir cezadır” dedi
DİSK Basın İş, üyesi Diren Keser’in tutuklanmasına ilişkin Mersin’deki Özgür Çocuk Parkı’nda basın açıklaması yaptı.
Keser’in sırf iktidarın rahatsız olacağı haberler yapması sebebi ile daha önce de ceza aldığını hatırlatan DİSK Basın İş, ifade özgürlüğünün demokratik bir toplumun gereği olarak en önemli özelliklerden biri olduğunun altını çizdi. Tüm yurttaşların seslerinin kısılmaya, susmayanların ise cezalarla yıldırılmaya çalışıldığı belirtilirken bunun en yoğun halini yaşayan kesimlerden bir tanesinin basın emekçileri olduğu hatırlatıldı.
Diren Keser’in hakkında “bildirim yapmadan yakalama işlemi yapılmasının dürüst işlem ilkesine aykırı olduğunun” avukatlar aracığı ile belirtilmesine rağmen hiçbir ilke tanınmadan bildirimsiz yakalama işlemi yapıldığını söyleyen DİSK Basın İş “Diren için buradayız. Burada olmaya devam edeceğiz. Düşünce ve ifade özgürlüğü engellenemez. Özgür basın susturulamaz” dedi.
Basın açıklamasının tamamı ise şu şekilde:
Yıllardır basın emekçiliği yapan arkadaşımız PİRHA Muhabiri Diren Keser, dün gece daha önceki yıllarda hakkında açılan dava sonucu aldığı ceza nedeniyle herhangi bir bildirim yapılmadan kendi evinde yakalanarak Tarsus Kampüs Cezaevi’ne gönderildi. Gazeteci arkadaşımız Diren Keser, daha önce haber değeri olan sosyal medya paylaşımları sebebi ile yargılanmış ve sırf iktidarın rahatsız olacağı haberler yapması sebebi ile propaganda suçundan ceza almıştı.
İfade özgürlüğü demokratik bir toplumun gereği olarak en önemli özgürlüklerden biridir. Demokrasiyi ve hukukun üstünlüğünü kabul etmiş devletlerde şeffaflık, kamu hizmetlerinde halka yakınlık, hakkaniyet gibi meselelerin hayata geçirilmesinin esas koşullarından biri bilgi edinme özgürlüğü olarak karşımıza çıkıyor. Burada dikkat çeken ve trajikomik olan nokta “demokrasiyi ve hukukun üstünlüğünü kabul etmiş devletlerde” ibaresidir. Hukuksuzluğu en yüksek noktada yaşadığımız yıllar gözümüzün önündeyken, bu ibareyi sadece kağıt üzerinde okuyabiliyoruz.
Siyasal, toplumsal ve hukuksal alanda bu krizin en yoğun halini uygulayan iktidar tarafından ve yargı eliyle, her gün her saat kadınlar, gençler ve muhalifler başta olmak üzere; eşitlik, özgürlük, adalet ve barış isteyen, bu konuda mücadele veren bütün kesimler, düşmanca politikalarla susturulmaya ve cezalandırılmaya çalışılıyor. Tüm bunları yaparken yurttaşların, özellikle kendisine muhalefet edenlerin sesleri kısılmaya, susmayanlar ise cezalarla yıldırılmaya çalışılıyor. Bunun en yoğun halini yaşayan kesimlerden bir tanesi basın emekçileri oluyor. Halkın haber alma hakkını savunan, doğru bilgi vermeyi ilke edinen, baskılar karşısında mücadeleyi elden bırakmayan bizler devlet aygıtının ve iktidarın hedef tahtasında her daim bulunur vaziyetteyiz. Meslektaşımıza verilen ceza da esasında özgür basına, doğru habere, muhalefetin sözüne, habercilik kimliğine verilmiş bir cezadır.
Tüm kesimlerin sesini kesmeye çalışanlar, düşünce ve ifade özgürlüğü kavramının fersah fersah ötesinde yer alıyor. Ülkenin durumuna, düşmanca politikalara, haksızlık ve hukuksuzluğa karşı duranları, sözünü söylemekten geri durmayanları baskı ve zor araçlarıyla durdurabilecekleri sanrısını yaşıyorlar. Beraber omuz omuza çalıştığımız basın emekçisi arkadaşımız Diren Keser, haksızlık ve hukuksuzluk karşısında sesini çıkarmaktan bir an dahi geri durmayan, halkın haber alma hakkı için mücadele eden, düşüncelerini özgürce ifade etmeyi ilke edinmiş arkadaşımızdır.
Dün gece “bildirim yapmadan yakalama işlemi yapılmasının dürüst işlem ilkesine aykırı olduğunun” avukatlar aracığı ile belirtilmesine rağmen hiçbir ilke tanınmadan bildirimsiz yakalama işlemi yapılan Diren Keser yalnız değildir! Bizler, mesleğimizin ilkeleri önde olmakla beraber aynı zamanda düşünce ve ifade özgürlüğünü savunanlar olarak bu muamele karşısında sessiz kalmayacağız. Sosyal medya haberciliği sebebi ile cezanın alt sınırının çok üstünde bir hüküm ile karşı karşıya kalan Diren için buradayız. Burada olmaya devam edeceğiz.
Düşünce ve ifade özgürlüğü engellenemez! Özgür basın susturulamaz.
Sendika.Org