Ergene Havzası’nda kirlilikle mücadele planına göre Organize Sanayi Bölgesi (OSB) atıklarıyla kirlenen sular Marmara Denizi’ne akacak
Ergene Havzası’nda kirlilikle mücadele planına göre Organize Sanayi Bölgesi (OSB) atıklarıyla kirlenen sular, Marmara Denizi’ne akacak
Ergene Havzası’nda kirlilikle mücadele için 2011’de başlayan Ergene Havzası Koruma Planı’na göre Organize Sanayi Bölgesi (OSB) atıklarıyla kirlenen sular Marmara Denizi’ne akacak. Birgün’den Seçil Türkkan’ın haberine göre, Tekirdağ’daki 10 OSB’deki atıksuların arıtıldıktan sonra kanal ve tüneller aracılığıyla Marmara’ya verilmesi planlanıyor. Projede Ergene’nin suyunu bırakacağı yer Marmara Ereğlisi ve Tekirdağ’ın 4 buçuk kilometre açığında bulunuyor. Derin Deniz Deşarjı Yönetmeliği’ne göre ise bu derecede kirli olan atık denize verilemez çünkü atık, ortamdan daha kirli olamaz.
Plana göre Tekirdağ Ergene Derin Deniz Deşarj A.Ş. kuruldu ve faaliyette olan 10 OSB kurucusu, şirketin yönetim kurulu üyeleri de oldu. 290 milyon TL’ye mal olacak projede şirketin başkanlığını ise Tekirdağ Valisi Ali Yerlikaya yürütüyor. 2013 yılında Başbakanlık genelgesiyle resmen başlayan Ergene Havzası Koruma Planı, Marmara’yı da kirletmeyi göze alıyor.
Projeye göre yapılan ‘ileri’ derecede biyolojik arıtma ile su tamamen arıtılabilecek. İzleme ve denetim de su giriş ve çıkış noktalarına yerleştirilen kamera sistemleri ile yapılacak. Ancak projeye göre şirketler atıklarını azaltacaklarına dair herhangi bir taahhütte bulunmuyor.
Projede büyük belirsizlikler var
Ergene Platformu’ndan Avukat Bülent Kaçar’a göre sistem nehrin temizlenmesi için bir çözüm değil çünkü önemli olan kirliliğin kaynağında engellenmesi. Her fabrikanın ileri kimyasal arıtma tesisi kurmasının hukuken zorunluluk olduğunu belirten Kaçar, “Projede büyük belirsizlikler var” diyor. Belirsizliklerden biri Marmara Denizi’ne yapılacak deşarjda kirli sular için arıtma-ayrıştırma yapılıp yapılmayacağının anlatılmaması. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın bu denli büyük bir proje için ÇED gerekli değildir kararı vermesi ise dikkat çekici.
Ergene Havzası içerisine yerleştirilen sanayi tesisleri nedeniyle ne yapılırsa yapılsın temiz değerlerine dönmeyip, kirliliğinin 2. Seviyede kalacağı Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’nün hazırladığı raporlarda da yer alıyor. Kaçar “Haliç temizlenirken Marmara nasıl kirletildiyse şimdi aynı şeyler Ergene üzerinden yeniden yapılacak” diyor.
Pisliği halı altına süpürmek gibi
Marmara Denizi’nin sürecini 1954 yılından bu yana MAREM Projesi ile izleyen Hidrobiyolog Levent Artüz, “Derin deniz deşarjı bir aldatmaca. Pisliği halının altına süpürmek” derken, Halk Sağlığı uzmanlarına göre ise 1 milyon kişiye ulaşan Ergene nehrindeki ağır metaller insanları kanser ediyor.
Taşocağı ve madencilik faaliyetleri nedeniyle delik deşik olan Istranca Dağları’ndan doğan 282 km’lik Ergene, Meriç Nehri’yle birleşerek Saros Körfezi’ne dökülüyor. Ergene’nin kirlenme sebebi olarak çevresindeki sanayi kuruluşları ve evsel atıkların arıtılmadan nehre verilmesi gösteriliyor. Bölgede 1998’de 548 olan sanayi kuruluşu sayısı bugün 2037.
Sendika.Org