AKP’li eski bakan ve partinin kurucularından Hüseyin Çelik yayınladığı bir video ile Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanı Mehmet Uçum’a yönelik sözler söyledi. Çelik, “Saray’da kanunların efendisi konumuna getirilmiş bir Komünist bozuntusu var. Sayın Cumhurbaşkanı, bu adamın bunu yapmasına nasıl müsaade ediyor?” dedi
AKP’nin kurucularından ve eski bakan Hüseyin Çelik, AKP’nin kendini MHP’ye mahkum ettiğini söyledi ve MHP ile ittifakı “cinnet hali” olarak tanımladı. Çelik, Uçum için ise ‘komünist bozuntusu’ dedi.
MHP’nin özgül ağırlığının 20 katı iktidar üzerinde etkiye, yetkiye sahip olduğunu belirten Çelik, Kürt oylarının kaybedilmesini bu ittifaka bağladı.
Serbestiyet’ten Hilal Köylü’nün sorularını yanıtlayan Çelik şunları ekledi:
En büyük yetki Sayın Erdoğan’ındır. Burada sayın cumhurbaşkanının sadece bazı isimleri değiştirmek yerine, bence kendi kendisiyle de bir hesaplaşması gerekiyor. Başarıyı sahiplenip, başarısızlığı başkasına mal etmek doğru bir tutum olmaz.
Erdoğan’ın başdanışmanı Mehmet Uçum’u da isim vermeden eleştiren Çelik şunları söyledi:
Mazbata verildi, verilmedi meselesinden ötürü bazı açıklamalar yaptık. Benim söylediğimi, Hayati Bey’in söylediğini kendinizce doğru bulmayıp, eleştirebilirsiniz ama sarayda kanunların efendisi konumuna getirilmiş bir komünist bozuntusu var. Bu arkadaş Anayasa Mahkemesi’ne, AK Partililere, bizlere kendi aklınca ayar çekiyor. Hayati Yazıcı, partideki ikinci adamdır. Ama ne idüğü belirsiz bir adam ona parmak sallıyor. Racon kesiyor. Bizim yaptıklarımız kaydediliyormuş. Kendini devlet yerine koyuyor. Bu yenilir, yutulur bir şey değildi Sayın cumhurbaşkanı, bu adamın bunu yapmasına nasıl müsaade ediyor?
Buna gerek var mıydı? Bugünkü şekliyle bir başkanlık sistemi Türkiye için gerekli miydi? Bana göre kesinlikle gereksizdi. Çünkü AK Parti 2002’de yüzde 34 küsur oyla cumhurbaşkanını, başbakanı, meclis başkanını seçti. Şimdi peki niye gidip yüzde 50+ 1’le siz kendinizi etnisite üzerinden siyaset yapan bir partiye mahkum ediyorsunuz? MHP ile olan ittifak AK Parti’ye çok büyük zararlar vermiştir.
AKP’nin fabrika ayarlarına dönmesi gerektiğini savunan Çelik şunları söyledi:
Özeleştiri yapılırken veya fatura çıkartırken kimin yetkisi ne kadarsa, onun sorumluluğu da o kadardır. Dolayısıyla sorumluluğu daha çok olanın daha çok hesap vermesi gerekir. Burada en büyük yetki Sayın Erdoğan’ındır. Burada sayın cumhurbaşkanının sadece bazı isimleri değiştirmek yerine bence kendi kendisiyle de bir hesaplaşması gerekiyor. Başarıyı sahiplenip başarısızlığı başkasına mal etmek doğru bir tutum olmaz
Sendika.Org